16. Ceza Dairesi 2018/6360 E. , 2019/5470 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi ... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.01.2018 tarih ve .... sayılı kararı
3-..., 4-...,
5-..., 6-..., 7-...
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanıklar hakkında TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık ..., sanık ... ve sanıklar müdafileri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık ... müdafii ve sanık ...’nin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup, yakalanma ile temadi kesileceğinden; CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak suç tarihi yazılmayan Bölge Adliye Mahkemesi ve suç tarihi 2016 olarak yanlış yazılan ilk derece mahkemesi karar başlığına suç tarihinin “19.10.2016” olarak yazılması mahallinde mümkün görülmüş, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan tayin olunan “5 yıl 6 ay” hapis cezasından 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım yapılırken, “7 yıl 15 ay” yerine hesap hatası sonucu “8 yıl 3 ay” hapis cezasına hükmedilmesi, TCK"nın 62. maddesinin uygulanması neticesinde sonuç cezayı değiştirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, sanık ... yönünden ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek, istinaf ve temyiz aşamalarında dosya içerisine geldiği anlaşılan ve sanık ...’ın Bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme tutanakları ile temyiz aşamasında dosyaya giren tanık ..."ın beyanlarınında duruşmada CMK 217/1. maddesi uyarınca sanıklar ve müdafiilerine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Kabul ve uygulamaya göre de;
Silahlı terör örgütü üyeliği suçunun temadi eden bir suç olması nedeniyle suç tarihinin sanıkların yakalandığı tarih olan 19.10.2016 tarihi yerine hatalı olarak ilk derece karar başlığında 2016 olarak yazılması ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak suç tarihinin belirtilmemesi,
Kanuna aykırı, Sanık ..., Sanık ... ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın... 10. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.