11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13411 Karar No: 2018/4995 Karar Tarihi: 05.07.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/13411 Esas 2018/4995 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/13411 E. , 2018/4995 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13.04.2016 tarih ve 2015/1430-2016/426 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi birleşen davada davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile ...’in ... Teknik Hırdavat ve Kalıp Plastik Tic. San. Ltd. Şti. ile davalı ... Kalıp Elemanları San. ve Ltd. Şti."nin %50 pay ile halihazırda ortakları olduğunu, müvekkili ile dava dışı ortak ... şirketlerde münferiden yetkili bulunduğunu, müvekkili ile diğer ortak arasında güven probleminin oluştuğunu, müvekkilinin davalı şirkette yetkili olduğu halde şirkete girişinin engellendiğini ileri sürerek davalı şirketin feshi ile şirkete kayyum atanmasını talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı-birleşen davada davacı-karşı davalı vekili, davacının şirketlerin yönetiminde hiçbir sorumluluk almak istemediğini, davacının feshi talep etmesinde objektif iyi niyet kurallarına aykırılık bulunduğunu savunarak, asıl davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada davalı ..."in şirketten çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir. Karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, asıl, birleşen ve karşı davalara ilişkin olarak yargılama aşamasında tarafların 28/02/2014 tarihli sulh protokolü ve 01.03.2014 ve 08/05/2014 tarihli ek protokoller ile sulh oldukları, her ne kadar taraflarca gayrimenkul değerlemelerinin ve ekonomik güncellemelerin mahkemece yapılması suretiyle sulhun infazı talep edilmiş ise de mahkemenin infaz makamı olmadığı ve sulh protokolünün uygulanmasından çıkacak ihtilafların derdest davanın konusunu oluşturmayıp ayrı bir dava konusu olduğu, ayrıca taraflarca sulh protokolü doğrultusunda hüküm tesisinin de açıkça talep edilmediğinden mahkemece yapılacak işlemin sulhun tespitinden ibaret olduğu gerekçesiyle sulhun tespiti ile asıl, birleşen ve karşı davalar konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına ve tarafların sair istemlerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, birleşen davada davalı- karşı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleşen davada davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, birleşen davada davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 42,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen davada davalı-karşı davacıdan alınmasına, 05.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.