Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4462
Karar No: 2018/13657
Karar Tarihi: 17.10.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/4462 Esas 2018/13657 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/4462 E.  ,  2018/13657 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ..."in, 15957 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalıya devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, mirasbırakanın annesi olduğunu, babasının maliki olduğu iki adet tarla vasfındaki taşınmazdaki miras payından feragat ettiğini ve bu iki taşınmazın davacıların babası ve amcaları tarafından satıldığını, dava konusu taşınmazın devri karşılığında taşınmazın değerinin yarısından daha fazla bir miktarı mirasbırakana verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin mal kaçırmak amaçlı yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 16.10.2013 tarihinde öldüğü, geride davalı kızı ... ile kendisinden önce ölen oğlu ...’den olan torunları davacılar ..., ... ve ... ile kendisinden önce ölen oğlu ...’den olan ... ve ...’ın mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın 1996 yılında ölen eşi ... tarafından kendisine devredilen dava konusu (eski 12590 parsel) taşınmazı 27.06.2001 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Hemen belirtilmelidir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de, Ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı hususlarının araştırılmasında ve satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; davacı tanıklarının bir kısmı temlikin mal kaçırmak amacıyla yapıldığı, davalı tanığı olarak dinlenen dava dışı mirasçılar ... ve ... ise mirasbırakanın ölen eşi ...’dan kalan iki adet taşınmazın mirasbırakanın oğulları ... ve ...’e verildiği, bunların karşılığında çekişmeli taşınmazın davalıya temlik edildiği şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Tanıklar ... ve ... davanın kabulü halinde hak sahibi olacak kişilerdir. Bu durumda davalı tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiği açıktır. Kaldı ki, mirasbırakanın diğer çocukları ile bir problemi olmayıp dosyaya diğer çocuklarından mal kaçırmasını gerektirir bir bilgi de sunulmamıştır. Salt bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağı açıktır.
    Somut olgular yukarıdaki ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde temlikin mal kaçırmak amacıyla yapılmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi