22. Hukuk Dairesi 2017/6009 E. , 2018/7238 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda, zamanaşımı savunması karşısında 26/07/2008-17/12/2012 tarihleri arasındaki dönem için, davacının hafta içi beş gün 08:00-21:00 saatleri arasında (iki saat ara dinlenme ile), cumartesi günü ise 08:00-17:00 saatleri arasında (bir saat ara dinlenme ile) çalışarak haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığı ve aynı dönemde ayda üç hafta tatili gününde çalıştığı kabul edilerek, fazla çalışma ile hafta tatili ücretleri hesaplanmıştır. Davada, sadece davacı taraf tek tanık dinletmiş, ayrıca emsal davalarda verilen mahkeme kararlarını dosyaya sunmuştur. Davalı taraf ise tanık göstermemiştir. Çalışma saatleri ile düzeninin belirlenmesine elverişli ve itibar edilmesi mümkün bir yazılı delil de dosyaya sunulmamıştır.
Mahkemece, dinlenen davacı tanığı ve emsal dava dosyalarında verilen kararların dikkate alındığından bahisle, yukarıda belirtilen çalışma düzeni kabulüne göre hesaplanan fazla çalışma ve hafta tatili ücretleri indirim uygulanarak, talep miktarıyla bağlı şekilde hüküm altına alınmıştır.
Davacı tanığı 2009 yılının Mart ayında işten ayrıldığını ifade etmiş olup, çalışma süresi itibariyle beyanları, hesaplama konusu döneminin sadece bir kısmına ilişkindir. Ayrıca, davacı tanığının işverene karşı açtığı davada verilen ve Yargıtay’ca da onanarak kesinleşen mahkeme kararındaki çalışma düzeni kabulleri ile eldeki davada verilen karardaki çalışma düzeni kabulleri bir kısım süre bakımından farklılıklar göstermekte olup, mahkemece bu farklı yönlere dikkat edilmemesi de yerinde değildir.
Diğer taraftan, dosya içeriğinde, çeşitli mahkeme kararları bulunmaktadır. Emsal dava dosyası denetiminde, kararın kanun yolu incelemesi neticesi ile hesaplama konusu yapılan çalışma tarihleri aralığı gibi hususlara da dikkat edilmesi gerekirken, mahkemece bu yönlerden bir denetim yapılmaması hatalıdır. Uyap sisteminden yapılan tetkikten, dosyaya emsal olarak sunulan kararların, bir çoğunun Yargıtay’ca bozulduğu anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulmuş, İzmir 6. İş Mahkemesi’nin 2013/221 esas ve 2013/555 karar sayılı kararı Yargıtay’ca onanmış ise de, söz konusu davada hesaplamalar çalışma süresi itibariyle 08/10/2007 tarihine kadar yapılmıştır. Eldeki davada ise, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinde hesaplama konusu dönem 26/07/2008 tarihinden başlamaktadır. Emsal denetiminde, çalışma süresi ve hesaplama konusu dönem aralığına da dikkat edilmesi gerektiği hususu gözden kaçırılmamalıdır.
Anılan sebeplerle, dava konusu fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarında, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara dikkat edilerek yapılacak değerlendirme ile sonuca gidilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.