8. Hukuk Dairesi 2014/12256 E. , 2015/13718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Borçlu Belediye Başkanlığı vekili İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; takip konusu ilamın kamulaştırmasız el atma tazminatına ilişkin olduğunu, vekil edeni aleyhine konulan tüm hacizlerin 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Yasa"nın Geçici 6. maddesinin 11. fıkrasına aykırı bulunduğunu belirterek haciz işlemlerinin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece; takibe konu ilamın 6487 sayılı Yasa ile Değişik 6. maddesinin yürürlük tarihinden önce kesinleşmiş olması nedeniyle aynı maddenin 10. Fıkrasının açık hükmü gereğince geçici 6. maddenin 11. fıkrasındaki haczedilmezlik yasağının somut olaya uygulanamayacağı, şikayet tarihinden sonra hacizlerin kaldırılmış ve icra dosyasının kapanmış olması nedeniyle şikayetin konusuz kaldığı gerekçeleriyle talebin reddine karar verilmiş, hüküm; şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 13. fıkrasında; ""04.11.1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması hâlinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminat ile bu davalara ilişkin mahkeme ve icra vekalet ücretleri de, idarelerce bu maddenin sekizinci fıkrasına göre bütçelerden ayrılacak paydan ve aynı fıkrada belirtilen usule göre ödenir ve işlem yapılır. Bu alacaklar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır” düzenlemesi mevcuttur.
Ancak 6487 sayılı Yasa"yla değişen, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası, Anayasa Mahkemesi’nin 13.11.2014 tarih ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; Anayasa"nın 11. maddesinde, Anayasa"nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138.maddesi ise hakimlere herşeyden önce Anayasa"ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanımıştır. Anayasa"nın 11. ve 138. maddeleri, hakime Anayasa"ya aykırılığı saptanmış, yasa
hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini hatta yükümlülüğünü vermektedir. Zira iptal edilen hükmün uygulanması, hak arama hürriyetinin içini boşaltma anlamına gelecek ve Hukuk Devleti ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay"ın iptal kararının yürürlüğe girmemiş olması halinde dahi Anayasa"ya aykırılığı saptanmış yasa hükümlerinin uygulanamayacağına işaret eden kararları vardır. Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararını duyurması, iptal edilen yasanın uygulanmasını durdurucu bir tedbir niteliğine bürünmektedir. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, Anayasa"ya aykırı yasa hükmünün uygulanmasını engelleyecektir. ......... Üniversitesi Hukuk Fakültesi İd. Huk. Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi-Amme İdaresi Dergisi, cilt:26) İptal hükmünün Resmi Gazete"de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması Kanun Koyucuya Anayasa"ya uygun yeni yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyecektir.
Yukarıda açıklanan ..... Mahkemesi’nin 13.11.2014 tarih ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı iptal kararından önceki yasal düzenlemeler kapsamında kamulaştımasız el atmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların icra takibine konu edilmesi ve el atma eyleminin 1983 yılından sonra olması halinde, ilam tarihi 11.06.2013 tarihinden önce ise; (5999 sayılı Yasa"nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"na eklenen Geçici 6. maddesi ve 6111 sayılı Yasa’nın geçici 2. maddesindeki düzenlemelerde yalnızca kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat alacakları haciz yasağı kapsamında bulunduğundan) İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 11.06.2013 tarihinden sonra ise; 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile yapılan değişiklik gereği İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği kabul edilmekteydi.
Somut olayda; 03.12.2012 Karar tarihli takip konusu ilamda; idarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerektiğinden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa"ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi"nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmadığından kamulaştırmasız elatmaya dayalı tazminat ilamlardan kaynaklı davalarda borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanması hukuka uygundur.
Bu durumda, Mahkemece hacizlerin kaldırılması yönündeki şikayetin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan Mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru Mahkeme kararının İİK"nun 366. ve HUMK"nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK" nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.