16. Ceza Dairesi 2019/1526 E. , 2019/5465 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : ...1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.10.2017 tarih ve.... sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 8/A, 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 58/7 ve 63. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenler : Sanıklar ve müdafileri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanık ... ve sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin, silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinde savunmaya yeterli süre ve kolaylık sağlanarak bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması ve temyiz denetiminde de yazılı savunmanın sınırsız şekilde kullanılabilme olanağının bulunması karşısında, savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Kabule göre sanık ... yönünden; kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle ve bu çerçevede bu nüfuza dayalı olarak iş yerlerine idari para cezası kesilmesini gündeme getirerek örgüt adına himmet talep ettiği veya topladığının belirtildiği, sanık ... yönünden ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde çalışıyor olmasının sağladığı kamu görevinden kaynaklanan nüfuzu da kötüye kullanmak suretiyle daha çok esnaf ve iş adamından örgüt adına himmet talebinde veya tahsilatında bulunduğu iddia ve kabul olunmuştur. Memurluk görevi ile memurluk sıfatı birbirinden farklıdır. Görevde sahip olunan yetkinin kötüye kullanılması, memurun yasa ve diğer hukuki düzenlemelerle kendisine verilen görevlerin, mevzuatın öngördüğü usul ve esaslara aykırı biçimde yapılması demektir. Memurluk sıfatının kötüye kullanılması ise, memurun yasal görevlerine giren işler dışında memurluk nüfuzunun, memurluk unvan ve sıfatının kötüye kullanılması anlamına geleceğinden 3713 sayılı Kanunun 8. maddesinin olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır.
1-Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Yukarıda açıklandığı üzere sanığın eyleminin kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, olayda uygulama yeri bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 8/A maddesi tatbik edilmek suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan gerekçeli kararın 63. sayfasından “kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle ve bu çerçevede bu nüfuza dayalı olarak.” ve “öte yandan hakkında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 8/A maddesi de uygulanarak cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.” kısımlarının çıkartılması, hükümden ise ... yönünden 3. maddesinin bütünüyle çıkartılması, dördüncü maddeden ise "12 Yıl 21 Ay” ibaresinin çıkarılarak yerine “9 Yıl 2 Ay” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Yukarıda açıklandığı üzere sanığın eyleminin kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, olayda uygulama yeri bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 8/A maddesi tatbik edilmek suretiyle fazla ceza tayini,
b- Kovuşturma aşamasında tanık sıfatıyla mahkeme huzurunda dinlenmeyen...... ve..."ın kollukta bilgi alma tutanağı şeklinde olan beyanının delil olarak değerlendirilmeyeceği ve hükme esas alınamayacağı cihetle, tanığın sanığın eylemlerine ilişkin beyanlarının niteliği nazara alınarak mahkemede tanık olarak dinlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ile tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumu dikkate alınarak tahliye taleplerinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ...1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.