Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12980 Esas 2018/4745 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/12980
Karar No: 2018/4745
Karar Tarihi: 17.05.2018

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12980 Esas 2018/4745 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, posta dağıtım görevlisi olarak görev yaparken Karaman Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tebligatını yapmak için ölen kişinin köyüne giderek gerekli araştırmayı yapmadan tebligat belgesi düzenlemiştir. Mahkeme, sanığın görevi kötüye kullanma suçunu işlediğini ve yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurdu. Bu nedenle, mahkeme kararı sair yönleri incelenmeyen yasaya aykırı olduğundan kanunun gerektirdiği şekilde bozuldu. Ancak, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davası düştü. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 765 sayılı TCK'nın 240. maddesi (5237 sayılı TCK'nın 257/1)
- 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri
- 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi

11. Ceza Dairesi 2017/12980 E. , 2018/4745 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

Olay tarihinde posta dağıtım görevlisi olan sanığın Karaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/511 karar sayılı ilamını davalı ..."e tebliğ etmek amacıyla ... Köyü"ne gittiği, davalının 31.03.2000 tarihinde ölmüş olmasına rağmen, gerekli araştırmayı yapmadan Tebligat Kanununun 21 inci maddesine göre 20/11/2004 tarihli tebligat belgesi düzenlendiği, sanığın fiilinin 765 sayılı TCK"nın 240. maddesi (5237 sayılı TCK"nın 257/1) kapsamında görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı; suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 02.11.2004 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye
dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 17.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.