MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : TCK.nin 81, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca; 13 yıl 4 ay hapis cezası.

Sanık ... müdafiinin yüzüne karşı 29/12/2015 günü verilen karara müdafii tarafından yasal süre içerisinde temyiz dilekçesi verildiği ancak daha sonra sanığın cezaevinden gönderdiği 16/06/2017 tarihli dilekçe ile dosyasının onaylanmasına ilişkin isteminin, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 05/02/2008 gün ve 2008/1-9-15 sayılı Kararı uyarınca, cezanın onanması isteği, temyiz isteminden vazgeçme niteliği taşıdığından, sanık müdafiininin temyiz isteminin CMUK.nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın maktul ..."ü kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin edilmiş, tahrike ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanığın savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısının suçun tasarlanarak işlendiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddiyle,
Ancak;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, olay günü saat 06:10 sıralarında maktulün işyerinden çıkarak yaya olarak suç yerinde yürüdüğü sırada sanıkla karşılaştıkları ve tartıştıkları, sanığın üzerinde taşıdığı bıçağı çıkartarak sol kol iç kısmına ve sol gögüs ön yüzüne saplamak suretiyle maktulü yaralayarak olay yerinden kaçarak uzaklaştığı, maktulün kesici delici alet yaralanmasına bağlı iç organ yaralanması ve büyük damar yaralanması sonucu öldüğü anlaşılan olayda,
1- Maktulden sanığa yönelen basit tartışma ve sövmeden ibaret haksız
eylemlerinin ulaştığı boyut gözetilerek haksız tahrik nedeniyle 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi ile yapılan uygulama sırasında asgari oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde 16 yıl hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı olup, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 28 /11 /2018 gününde oy birliği ile karar verildi.