Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/9614 Esas 2015/13701 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9614
Karar No: 2015/13701
Karar Tarihi: 22.06.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/9614 Esas 2015/13701 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/9614 E.  ,  2015/13701 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti

    ..... ile ..... aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 04.12.2013 gün ve 83/195 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    K A R A R

    Dava muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
    Davalı, binanın ilk iki katını davacı ile birlikte yaptıklarını, en üst katın ise davacı tarafından yaptırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; dava konusu 843 parsel üzerinde bulunan bodrum kat, zemin kat ve birinci kattan oluşan taşınmazın birinci katının davacıya ait olduğunun tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 718. maddesi hükmünde, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklandığından, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez.
    Bu olgu gözönüne alındığında kural olarak ve aksine bir hüküm bulunmadıkça taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyeceği gibi, mahkemelerce de muhdesatların taşınmazın arzına malik olanlar dışında başka bir kişiye ait olması sonucunu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, çoğun içinde azın da bulunduğu, muhdesatların mülkiyetinin tespiti isteminin muhdesatların meydana getirildiğinin tespiti istemini de içerdiği göz önüne alındığında, mülkiyet tespiti istemiyle açılan davalarda, koşullarının varlığı ve davanın kanıtlanması halinde davaya konu muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekir.
    Hal böyle olunca, mahkemece az yukarıda açıklanan hukuksal olgu gözetilerek davanın kabulü ile anılan taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine, mülkiyet tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekirken,
    yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1. fıkrasının HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün 1. fıkrasındaki ""... davacıya ait olduğunun ..."" ifadelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, bunun yerine ""... davacı tarafından meydana getirildiğinin ..."" ibarelerinin yazılmasına, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK"nun 304. maddesi (1086 sayılı HUMK"nun 438/7. fıkrası) gereğince DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine ve 487,80 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.