11. Hukuk Dairesi 2016/15099 E. , 2018/4987 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/07/2016 tarih ve 2013/479-2016/325 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı PTT vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Şirketine ait taşınmazı kiraladığını, kira ilişkisinin sonlanması tarihinde dava dışı şirketin anahtarları almaktan imtina ettiğini, bu nedenle müvekkili tarafından gayrimenkulün teslimi için 10/12/2007 tarihinde düzenleme şeklinde emanet tutanağı ile anahtarların noter kanalıyla dava dışı kiralayana teslimini sağlamak amacıyla davalılara teslim edildiğini, anahtar ve tutanağın muhatabına 08/01/2008 tarihinde tebliğ edildiğini, davalıların bu geciktirmesi nedeniyle dava dışı kiralayan şirketin dava yoluyla müvekkilinden 01/12/2007 ile 08/01/2008 arası 38 günlük kira bedeli ve işlemiş faiz için 150.807,94 TL tahsil ettiğini, 10/12/2007 ile 08/01/2008 arasındaki kira ve işlemiş faizi toplamı olan 113.107,76 TL"nin davalıların sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek 113.107,76 TL"nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı PTT vekili, mahkemenin görevsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karara verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkiline 657 sayılı DMK 13. maddesi uyarınca doğrudan husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, anahtarların ve buna ilişkin noter tutanağının muhatabına geç teslim edildiği, davacı tarafın bu geç teslim nedeniyle teslime kadar geçen süre için kira bedelini mahkeme kararı uyarınca ödemek zorunda kaldığı, davacı şirketin anahtar ve tutanağı 10/12/2007 tarihinde ilgili davalılara ..."da teslim ettiği, tebligatın yapılacağı adresin de ... olduğu, Tebligat İşletme Usul ve Esaslarının teslim ve iade süresi başlıklı 33. maddesinde tebliğ evrakının muhatabına tebliği süresinin aynı il dağıtım sahası içinde ise 5 iş günü olduğu, bu durumda davalılara teslimden itibaren 5 iş günü düşülmesi halinde kalan süre bakımından davalı PTT"nin sorumlu olduğu, bu hesaplamaya göre gecikmenin 24 gün olduğu, 38 gün için ödenen kira
bedelinin 24 günü için 95.247,12 TL"yi davacının rücuen davalı PTT"den talep edebileceği, diğer davalının PTT nezdinde 399 sayılı KHK"ya tabi olarak çalışmakta olduğu, Anayasa"nın 129/5 ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 13. maddesi gereğince diğer davalıya doğrudan husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile davalılardan ... hakkındaki davanın Anayasanın 129/5 ve 657 sayılı yasanın 13. maddesi gereğince husumet yokluğundan reddine, davalılardan PTT Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 95.247,12 TL"nin ödeme tarihi 29/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı PTT vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, gönderinin geç teslimi nedeniyle doğan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davalı PTT yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalı hakkında pasif husumetin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesinde tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu"nda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu, uyuşmazlığın taşımadan kaynaklandığı, taşıma hukukunun da Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlendiği, aynı Kanun"un 5/2. maddesinde bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin görevi dahilinde bulunan ve bu Kanun"un 4. maddesi hükmünce ticari sayılan "davalara" asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı, 5/3. maddesinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir. Görev hususu kamu düzeninine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında mahkemece re"sen gözetilmelidir. Bu itibarla mahkemece, uyuşmazlığın taşıma hukukundan kaynaklanan ticari dava niteliğinde olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekili ve davalı PTT vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı PTT vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 05/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.