20. Hukuk Dairesi 2016/12800 E. , 2018/6189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili dilekçesi ile davacıların ve miras bırakanlarının ...ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 736 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, ancak davalı Hazine tarafından taşınmazın 2/B arazisi olduğu gerekçesi ile dava konusu yapılıp, tapu kaydının iptal edildiğini, daha sonra 6292 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi ile taşınmazların hak sahiplerine iadesi gerektiğini, idareye başvuruda bulunmalarına rağmen taşınmazın iade edilmediği gibi müvekkillerine herhangi bir bedel de ödenmediğini beyanla, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline, bu talebin kabul edilmemesi halinde değerine karşılık gelen tutarın davacılara ödenmesine, bakiye hakları saklı kalmak koşulu ile 1.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece;hukuki ve fiili imkansızlık nedeni ile tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine, tazminat talebinin kabulü ile, 73.928,55 TL’nin, 1000,00 TL’sine dava tarihi olan 29/08/2014 tarihinden kalan 72928,55 TL"sine ıslah tarihi olan 05/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava öncelikle 6292 sayılı Kanundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... köyü 115 parsel sayılı taşınmazın 1955 yılında yapılan kadastro sonucu kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak... adına tarla vasfı ile tescil edildiği, bu parselin ifrazı sonucu dava konusu 736 parsel sayılı taşınmazın 230 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile 20.3.1973 yılından ... ve arkadaşları adına paylı olarak tescil edildiği, 07/10/1994 tarihinde “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır” şerhinin yazıldığı, “Kurtköy Yenidoğan yolunda kalmaktadır 2/B arazisi olduğundan kapatılmıştır” şerhlerinin yazıldığı ancak tarih belirtilmediği, Hazinece açılan dava sonucu ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/83 E. - 2004/530 K. ile taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığından davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün 10/12/2004 tarihinde kesinleştiği, 29/08/2014 tarihinde ise eldeki dava açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece; “6292 sayılı Kanun gereği dava konusu taşınmazın davacı adına tescilinin mümkğn olmadığı ancak davacının maliki olduğu taşınmazın tapu kaydı iptal edilip 2/B alanı olarak Hazine adına tescil edilmekle mülkiyet hakkını kaybettiğinden zararın oluştuğu ve TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumluluğunun bulunduğu” şeklindeki gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 2016/12800 - 2018/6189 Ancak davacının zararı taşınmazla ilgili tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği tarihte oluştuğuna göre bu tarih itibari ile taşınmazın arsa yada arazi vasfında olduğu belirlenmeli, taşınmazın belirlenecek vasfına göre arsa ise emsal metodu arazi ise gelir metodu kullanılmak sureti ile belirlenecek değere göre zararın kapsamı belirlenmesi gerekirken, mahkemece taşınmazın değerlendirme tarihi itibari ile vasfının araştırılmamış, bilirkişi kurulu yöntemince oluşturulmamış, bilirkişiler dava tarihine göre taşınmazın vasfını belirtmeden ve gelir yada emsal metodu kullanmadan “taşınmazın semti, konumu, imar durumu çevresinin oluşumu ve gelişimi” dikkate alındığında dava tarihi itibari ile m2’sinin 400,00 TL olacağının belirterek rapor hazırlamışlar ve mahkeme de bu rapora dayanarak hüküm kurmuştur.
O halde mahkemece; dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği 10/12/2004 tarihi itibari ile taşınmazın arsa mı arazi mi vasfında olduğu araştırıldıktan sonra 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 39. maddesiyle değişik 15. maddesinde belirtilen yönteme göre oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla taşınmaz başında keşif yapılmalı, bilirkişilerden değerlendirme tarihi itibari ile taşınmaz arsa vasfında ise emsal metoduna göre arazi vasfında ise gelir metoduna göre değer belirlemeleri istenmeli, bilirkişilerce hazırlanan rapor denetlenmek sureti ile oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 02/10/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.