8. Hukuk Dairesi 2014/8008 E. , 2015/13694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
...... ile .... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair...... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 18.09.2013 gün ve 176/37 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının 22.11.1981 tarihli satış senediyle tapuda davalıların murisi adına kayıtlı 258 parsel sayılı taşınmazın 3.400 m2"lik kısmını satın aldığını açıklayarak, bu kısmın tapu kaydının iptaliyle adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihi itibarıyla taşınmazın rayiç bedeli olan 6.000 TL"nin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar vekili, davacının dayandığı satış senedinin sahte olduğunu, davalıların murisinin okuma yazma bilmediğini ve imza atamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tapulu taşınmazların harici satışının geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescile yönelik talebin reddine, taşınmaz bedeline yönelik talebin kabulü ile, 6.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılar vekili, satıcı olan davalıların miras bırakanı ......"in okuma yazma ve bu nedenle imza atmasını bilmediğini, senedin sahte olduğunu ileri sürmüş, mahkemece bu yönde bir inceleme yapılmamıştır. Toplanan delillerden tapu dışı satışa konu edilen taşınmazın zilyetliğinin fiilen uzun zamandır davacı tarafta olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus tapu dışı haricen satışın yapıldığına ilişkin bir karine yaratmaktadır. Yine dinlenen davacı tanıkları da tapu dışı harici satışı doğrulamışlardır. Satıcı 2004 yılında ölmüş olduğundan daha önce belge düzenlenmesinde imza kullanıp kullanmadığı konusunda belge sağlanması güçtür. Kaldı ki; bu konuda belirtilen karine nedeniyle davalıların miras bırakanının belge düzenlenmesinde imza kullanmadığına ilişkin ispat hususu davalı tarafa düşer. Davalıların bu yönde bir belge sunmadığı, bir kısım tanık beyanlarının da murisin okuma yazma bilmediğini bildirildiği görülmektedir.
Bu durumda yapılacak iş; sahte olarak düzenlendiği iddia edilen senette imzası bulunan senet tanıkları olan kişiler ile senedin düzenlendiği tarihteki köy muhtarı ve köy ihtiyar heyeti üyelerinin kimliği ve sağ olup olmadığının, gerektiğinde tarafların bilgisine başvurulmak suretiyle tespit edilerek bu kişilerden sağ olanlarının dinleme giderleri davacı tarafça karşılanmak suretiyle tanık sıfatıyla dinlenmesi, daha önce toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek tapu dışı harici satış senedinin sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği belirlenerek gerçekleşecek sonuç uyarınca karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan yönde işlem ve inceleme yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"un 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 102,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.