Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11892
Karar No: 2018/6187

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/11892 Esas 2018/6187 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, tapusu kendilerine ait olan taşınmazın bir kısmının orman sınırları içinde olduğu gerekçesiyle tapu iptal edilmiş olmasının kendilerine zarar verdiğini ve tazminat ödenmesi gerektiğini iddia etmişlerdir. Mahkeme, davacıların talebini kabul ederek davalı Hazine'nin 190.092,35.-TL tazminat ödemesine hükmetmiştir. Dava TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılmıştır. Temyiz incelemesinde, davalı Hazinenin temyiz itirazları reddedilmiştir. Davacıların temyiz itirazları ise kısmi olarak kabul edilmiştir. Kararda, davacıların tapu iptal kararının kesinleştiği tarihteki değere hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TMK'nın 1007. maddesi: Tapu sicilinden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunu düzenler.
- HUMK'nın 438/7. maddesi: Hükümde arıza veya yazım yanlışı varsa, düzeltme yapılabileceğini düzenler.
20. Hukuk Dairesi         2016/11892 E.  ,  2018/6187 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 11/02/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile; müvekillerinin... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 1685 parsel sayılı taşınmazı mahkeme kararı ile aldığını, Orman Yönetimi tarafından taşınmazın bir kısmının orman içinde kaldığından bahisle dava açıldığını, Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/390 Esas sayılı dosyasında 6950,36 m2"lik kısmın müvekkilleri adına olan tapusunun orman olduğundan bahisle iptaline karar verildiğini, davacıların taşınmazı mahkeme kararıyla aldıklarını, dolayısıyla orman sınırları içinde kaldığını bilmelerinin mümkün olmadığını, TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağını, taşınmazın orman niteliğinde olduğuna ya da öncesinin orman olduğuna ilişkin tapu kaydında sınırlama ve şerh bulunmadığını, buna rağmen yerin orman olduğu ileri sürülerek tapunun iptal edilmesi nedeniyle Devletin davacılara tazminat ödemek zorunda olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00.-TL tazminatın mahkeme kararının kesinleştiği 05/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 03/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; öncelikle bilirkişi raporunda dava tarihi için belirlenen değer olan 254591,68.-TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, bu talebi kabul edilmezse aynı raporda tapu iptal kararının kesinleşme tarihi için belirlenen değer olan 190092,35.-TL"nin tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; açılan davanın kabulüne, 190.092,35.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Dava, TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından tazminat istemine dayanak yapılan Binkılıç mahallesi 1685 parsel sayılı taşınmazın kadastro sonucu 7700 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile ...adına tescil edildiği, 15/07/1999 tarihinde davacılar adına ihale sonucu ½ paylarla tescil edildiği, daha sonra Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/390 E. - 2011/408 K. sayılı ilamı ile taşınmazın 6950 m2"lik kısmının orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, bu hükmün 05/04/2012 tarihinde kesinleştiği, 11/02/2015 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 2016/11892 - 2018/6187 1-Davalı Hazinenin temyiz itirazları bakımından;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının, adına kayıtlı bulunan taşınmazının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasına ve arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu kullanılarak değer belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davacılar vekilinin temyiz itirazları bakımından;
    Davacılar dava dilekçesi ile; adlarına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali nedeni ile uğradıkları zararının tazmini için fazlaya dair haklarını saklı tutarak 1000,00.-TL talepli tazminat davası açtıkları, bu bedelin taşınmazla ilgili tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istedikleri, yargılama sırasında sundukları ıslah dilekçesinde ise; öncelikle bilirkişi raporunda dava tarihi için belirlenen değer olan 254591,68.-TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, bu talepleri kabul edilmezse aynı raporda tapu iptal kararının kesinleşme tarihi için belirlenen değer olan 190092,35.-TL"nin tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişler, mahkemece zararın doğduğu tarih olan tapu iptal kararının kesinleştiği tarihteki değere hükmedilmesine ve davacıların dava ve ıslah dilekçesi ile açıkça tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten faiz istemelerine rağmen dava tarihinden işleyecek faize hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden araştırma ve inceleme yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzelterek onanmasına karar verilmiştir. Bu nedenle hükmün 1. bendinde yazan; “dava tarihinden” kelimelerininin çıkarılarak yerine “tapu iptal kararının kesinleştiği tarih olan 05/04/2012 tarihinden” kelimelerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: 1- Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2- İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltimiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/10/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi