Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, yaşlılık aylığı alan davacının, şirket ortaklığının devam ettiği gerekçesiyle tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borcuna ilişkin kurum işleminin iptaliyle aylığından yapılan kesintilerin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davacının davasının konusuz kalması sebebiyle dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 16.03.2005 tarihli adi sözleşme ile ortak olduğu şirket hissesini devrettiğini, ancak kurum tarafından şirket ortaklığının devam ettiği gerekçesiyle sosyal güvenlik destek primi borcu tahakkuk ettirilerek almakta olduğu yaşlılık aylığından haksız olarak kesinti yapıldığını, kurum işleminin iptaliyle yapılan fazla kesintilerin iadesini talep etmiş, Mahkemece davacının dosya içerisine sunmuş olduğu 21.01.2016 havale tarihli dilekçe ve ekindeki belegelere istinaden, davacının fazladan ödediği sosyal güvenlik destek primi kesintisinin davalı kurum tarafından davacıya ödendiği gerekçesiyle davacının davasının konusuz kalması sebebiyle dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalıdır.
Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
Mahkemece öncelikle; davacının dilekçesinde belirttiği davacının fazladan ödediği sosyal güvenlik destek primi kesintisinin davalı kurum tarafından davacıya geri ödenmesine ilişkin tüm bilgi ve belgeler Kurumdan celp edilmeli, davacı beyan ve dilekçesiyle birlikte değerlendirilip belirlenmeli, sadece davacı beyanı ile yetinilmeyerek davanın konusuz kalıp kalmadığı yöntemince araştırılmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.