Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8387 Esas 2016/1946 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8387
Karar No: 2016/1946
Karar Tarihi: 09.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8387 Esas 2016/1946 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, alacakların tahsiline haksız olarak itiraz ettiği gerekçesiyle davacının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle dava açtı. Davalı, takip öncesi mutabakat yapılmayarak ödemeleri devam eden ürünlerden kaynaklanan cari hesap nedeniyle müvekkilinin borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddedilmesini istedi. Mahkeme, davalının açık cari hesap şeklinde kaydettiği faturalara dayanarak 81.006,65 TL bakiye borcunun olduğuna hükmetti ve davanın kabulüne karar verdi. Karar Yargıtay tarafından onandı.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu
- İcra ve İflas Kanunu
19. Hukuk Dairesi         2015/8387 E.  ,  2016/1946 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ile davalı asil ... ve vek.Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, müvekkili şirketten çeşitli metal ürünleri satın ve teslim alan davalının, bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, tarafların ticari faaliyetlerinin geçmiş yıllara dayanmakta olup, cari hesap üzerinden alım-satım işlerinin yürütüldüğünü, dava konusu malların tesliminde bir ihtilaf bulunmadığını ancak ürünlerin tesliminden sonra müvekkili tarafından kontrol edilip, ayıplı ürün olduğunda davacı firmaya bildirilip, ayıplı ve yanlış gönderilen ürünlerin davacı firmaya iade faturası düzenlenerek iade edildiğini, takibe konu ürünlere ilişkin bu hususta mutabakat sağlanmadığını, takip öncesi mutabakatı yapılmayan, ödemeleri devam eden ve davacının haksız eylemleri nedeniyle iadesi gerekmekte olan ürünlerden kaynaklanan cari hesap nedeniyle müvekkilinin borcu bulunmadığını, davacının takip yapmakta haklı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalının, davacının takip konusu cari hesap alacağına esas teşkil eden faturaları ticari defterlerine usulüne uygun olarak açık cari hesap şeklinde kaydettiği, davalının cari hesap kayıtlarının davacının kayıtları ile örtüştüğü, davacının tanzim ettiği faturalar ve davalının ödemelerinin taraf defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, bu itibarla davalı ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacıya 81.006,65 TL bakiye borcunun bulunduğu, davalının irsaliyeli faturaya hatalı veya ayıplı mal teslim alındığına ilişkin bir şerh düşmediği gibi ayıp ihbarında bulunduğuna dair somut bir vesika, delilin de olmadığı, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.