Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/2191 Esas 2018/6179 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesi ile, müvekkilinin 16 nolu bağımsız bölüm maliki olduğunu, 16/01/2015 tarihli toplantıda mantolama adı altında toplanan paranın başka işe harcanması nedeni ile mantolama bedelinin fazla çıktığı, kapı numaralarının değişeceği gerekçesi ile 2.500,00.-TL toplandığı fakat değişmediği, eski yağmur borularının hatalı değiştirilip mantolamanın altına su sızdığı için mantolanan yerlerin kabardığı ve bu nedenle yönetimin ibrasının hatalı olduğu, 5. maddede klimaların takılacak yerinin belirlenmesinin hatalı olup buna teknik kişilerin karar vermesinin gerektiği, apartman ortak uydu anteni dışında kalan tüm antenlerin sökülmesi kararının yerinde olmamasına rağmen tüm antenlerin sökülüp atıldığı, bu nedenlerle 16/01/2015 tarihinde yapılan kararların yeterli çoğunlukla alınmamış olması, bilanço ve hesaplar incelenmeden ibra edilmiş olması nedeni ile alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davacının, iptalini istediği kararlardan yönetimin ibra edilmesine ilişkin olarak, yönetici hakkında bir zarara sebebiyet verdiği hususunda açılmış bir dava bulunmadığından yöneticinin ibra edilmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı bu nedenle bu yöndeki talebin kabulü de sonuç doğurmayacağı, ortak anten dışında kalan diğer kişisel antenlerin kaldırılmasına ilişkin olarak alınan kararın da iptalinin mümkün bulunmadığı, zira apartmanda merkezi antenin kurulmuş bulunduğu, davacının merkezi antenden her zaman teknik olarak yararlanma imkanının ve bağlantı sağlanmasının mümkün bulunduğu, klimaların gelişigüzel takılmaması yönünde alınan karar bakımından karar içeriğinin tam olarak anlaşılabilir ve net olmaması nedenleri ile uygulama kabiliyetinin bulunmayacağı, uygulanması fiili olarak mümkün bulunmayan kararın iptalinin de gerekmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 33. madde gereğince, kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32. madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak 1 ay içinde, anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinde iptal davası açabilir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden dava konusu toplantı tarihinden itibaren yasada belirlenen hak düşürücü süreler içerisinde dava açılmadığı, davanın 18/02/2015 tarihinde açıldığı anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 02/10/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.