Resmi belgede sahtecilik - Dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/11121 Esas 2021/2256 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11121
Karar No: 2021/2256
Karar Tarihi: 08.03.2021

Resmi belgede sahtecilik - Dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/11121 Esas 2021/2256 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak suç tarihinde gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle sanığın temyiz talepleri yerinde görülmüştür. Kararda, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, Tebligat Kanunu’nun ilgili maddelerine göre gerçekleştirilen tebligatın usulsüz olduğu belirtilerek sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir. Kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmesi istenmiştir.
11. Ceza Dairesi         2019/11121 E.  ,  2021/2256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Asıl Karar : Mahkumiyet
    Ek Karar : Temyiz talebinin kabulü

    Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin, suça konu aracın yakalandığı tarih olan 03/06/2006 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu ve sanığın eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından hukuken geçersiz olan temyiz talebinin kabulüne dair 14/09/2015 tarihli ek karar kaldırılarak; 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesi uyarınca “tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” ek fıkra hükmüne göre yokluğunda verilen kararın sanığın duruşmada verdiği ve aynı zamanda MERNİS adresi olan adrese çıkarılan tebligatın tebliğ yapılamadan iadesi üzerine Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre hükmün sanığa tebliği gerektiği gözetilmeden Tebligat Kanunu 35. maddeye göre yapılan tebligatın geçerli olmadığı yapılan tebligat usulsüz olup, öğrenme üzerine sanığın hükmü yasal sürede temyiz ettiğinin kabulü ile yapılan incelemede :
    Sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının Kanun"daki cezalarının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, 08/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.