![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2011/19890
Karar No: 2012/5047
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/19890 Esas 2012/5047 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/05/2011
NUMARASI : 2010/1100-2011/485
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Menfi tespit ilamın İcra ve İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi karşısında kesinleşmeden takibe konulması olanaklı değildir. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır.
Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi(olumsuz) tespit davası sonunda alınan ilamın yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez. (HGK. 5.10.2005 tarih ve 12-534 2005/554 sayılı kararı)
Somut olayda İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/224 esas, 2010/113 karar sayılı 20.04.2010 tarihli menfi tesbit kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, menfi tesbit ilamında hükmedilen vekalet ücreti ve yargı giderinin talep edilmesi mümkün değildir.
O halde Mahkemece, borçlu vekilinin ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği şikayetinin yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi yerine istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.