20. Hukuk Dairesi 2017/2303 E. , 2018/6174 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile davalı hakkında müvekkili apartman yönetimine ait aidat, yakıt ve asansör alacaklarının tahsili amacıyla ... 31. İcra Müdürlüğünün 2014/13336 Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, davalının yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına takibe haksız olarak itiraz eden borçlu hakkında % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 03/05/2015 tarihli oturumda davacı vekiline apartman defter ve dayanaklarını mahkememize sunması için iki haftalık kesin süre verildiği, ancak davacı vekilinin verilen kesin sürede apartman defter ve dayanaklarını ibraz etmediği gerekçesiyle kesin mehile riayetsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Hukukî dinlenilme hakkı, sadece belli bir yargılama için ya da yargılamanın belli bir aşaması için geçerli olan bir ilke değil, tüm yargılamalar için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilkedir. Bu çerçevede gerek çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde gerekse bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukukî korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında, hatta hukukî uyuşmazlıklarla ilgili yargılama dışında ortaya çıkan çözüm yollarında, her bir yargılama, çözüm yolu ve uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde hukukî dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır. 2017/2303 -2018/6174 Dosyanın incelenmesinde 05/03/2015 tarihli duruşmaya davacı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu, dolayısıyla davacı vekiline apartman defter ve dayanaklarını sunması için iki haftalık kesin süre verilmesi hususunun ihtarlı olarak tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.Mahkemece davacı vekiline apartman defter ve dayanaklarını sunması için iki haftalık kesin süre verilmesi hususunun ihtarlı olarak tebliğ edilmesi, anılan süre içerisinde apartman defter ve dayanaklarının sunulmaması durumunda ise işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.