22. Hukuk Dairesi 2015/28316 E. , 2018/7215 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde üst düzey yönetici ve satış koordinatörü olarak çalıştığını, aylık net ücreti 1.700,00 TL olarak belirlenmesine ve dilekçede ekli prim tablosuna göre taraflarca gerek kendisine bağlı elemanların satışlarından gerekse şahsi satışlarından ötürü prim ödeneceği kararlaştırılmasına rağmen ücretinin eksik ödendiğini, primlerinin ödenmediğini, iş sözleşmesinin işverence performansından memnun olunmadığı ifade edilerek feshedildiğini, bu sebebin doğru olmadığını, davacının üst düzel performans göstererek çalıştığını beyanla, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen ücret ve prim alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının şirket satış temsilcilerini kontrol etme ve takip etme işi ile görevli olmasına rağmen, bu görevini gereği gibi yerine getirmeyerek şirketi zarara uğrattığını, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, kaldı ki davacının kıdeminin bir yıldan az olması sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanmadığını, prim ile ilgili olarak ise, dava dilekçesinde metnin tamamına yer vermiş olsaydı, satış primlerine hak kazanma anının yapılan satışın bedelinin ilgili kurumlar tarafından ödenme tarihi olduğunun görüleceğini, zira davalı şirketin kurumlar ile iş ilişkisi içinde bulunması sebebiyle, satış bedellerinin ihale şartnameleri gereği yaklaşık on ila on beş ay sonra ödendiğini, açıklanan sebeplerle davacının şirket nezdinde hiçbir alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının prim alacağı bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşçi kanuni çalışma saatleri dışında çalışsa da çalışmasa da koşulları oluştuğunda söz konusu ek ücrete hak kazanacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, işyerinde satış koordinatörü olarak çalışan davacı, gerek şahsen yaptığı satışlar gerekse kendisine bağlı satış temsilcilerinin satışları dolayısıyla prime hak kazandığını ileri sürmekte, davalı ise davacının prim alacağı bulunmadığını savunmaktadır. Mahkemece, bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporu doğrultusunda ispatlanamayan prim alacağının reddine karar verilmiş ise de, davacının prim talebi konusunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre, davalı, işyerinde prim uygulaması bulunduğunu inkar etmemektedir. Aksine davalı, “çalışanların yalnız satış ile görevli olanlarının yaptıkları satış miktarının üçyüzbini geçmesi halinde yapılan satış miktarının %1’i kadarına, satış bedelinin şirkete ödenmesi kaydıyla hak kazandıklarını, davacının çalıştığı süre boyunca bu bedeli geçemediği gibi, çalışma süresi sebebiyle de prime hak kazanmadığını, yaptığı satışlara ilişkin delil bulunmadığını, çünkü satış yapamadığını” ileri sürmüştür. Dinlenen davacı tanıkları da, davacının prim usulü çalışmasının bulunduğunu ifade ederek, prim sisteminin uygulanma şekli konusunda beyanda bulunmuştur. Bu tanıklardan Ercan Çokgeçen’in aynı konuda işveren aleyhine dava açması, ...’ın da başka taleplerle işveren aleyhine açtığı davasının bulunması karşısında, salt husumetli tanıkların anlatımlarına göre sonuca gidilmesi mümkün değil ise de, gerek diğer davacı tanığı gerekse davalının dosya kapsamındaki savunmalarına göre, davacının da işyerinde uygulanan prim sistemine dahil olduğunun kabulü gerekir. Ancak, prim uygulamasının genel bir uygulama olması zorunluluğu bulunmadığından, davacı veya husumetli davacı tanıkları tarafından bildirilen satış primi oranlarına itibar edilemeyeceği gibi, başka çalışanlara ait iş sözleşmelerinin de davacının hak kazanacağı satış primi konusunda delil olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır. Davacı, kendisine şahsen uygulanacak prim oranını ispata yarar bilgi veye belge sunamamıştır. Bu itibarla, davacının prim alacağına hak kazandığı sonucuna varıldığı takdirde, bu prim alacağının hesabında, davalının 21.04.2015 tarihli dilekçesinde bildirdiği oran ile bağlı kalınarak, 300.000 TL’yi geçen şahsen yapılan satışlarda satış bedelinin %1’i, oranında prim alacağına hak kazandığı kabul edilmelidir. Davacının prime hak kazanıp kazanmadığı yönündeki uyuşmazlık ile ilgili olarak ise, davacı, dosyaya birtakım belgeler sunarak, işyeri kayıtlarına, Teamwork Crm programı üzerinden tespit edilecek bilgisayar kayıtlarına delil olarak dayanmış olup, yaptığı satışların tespiti için işyerinde keşif yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece davacının talepleri konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Şüphesiz, prim alacağına hak kazandığı konusunda ispat yükü davacıya aittir. Ancak, davacı ispat yükünün gereği olarak bazı delillere dayanmış olup, bu delillerin mahkemece toplanarak, değerlendirilmemesi hatalı olmuştur. Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar dairesinde, davacının koşullar oluştuğu takdirde prim uygulamasından yararlandığı kabul edilerek, davacının ŞAHSEN yaptığı satış bulunup bulunmadığı, bu satışların miktarının tespiti, belirlenen satış miktarına göre davacının prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda, alanında uzman bilirkişi marifetiyle işyeri kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, toplanan tüm delillere göre bir sonuca varılması gerekirken, prim alacağı konusunda eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.