3. Hukuk Dairesi 2018/549 E. , 2018/1825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 2. ASLİYE (TİCARET) HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece temyiz isteminin süreden reddine karar verilmiş, ret kararı da davalı vekilince temyiz edilmiş, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... İli, ... İlçesi,... tesislerinde bulunan ...- Bar işletmesini davalı şirketten 03.04.2013 tarihli ön protokol ile 50.000 Dolar ödeme yaparak kiraladığını, ancak davaya konu yerin kendisine teslim edilmediğini, davalının kiracı olarak bulunmaya devam ettiğini ileri sürerek 50.000 Doların iadesi için başlattığı takibe vaki itirazın iptali ile asıl alacağın % 20"sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davacı tarafça, ön protokolde belirtilen şekilde ifa yükümlülüğünün yerine getirilmesine rağmen davalı şirket tarafından davacıya devre konu işletmenin devir edilmediği, bu durumda davalı şirketin ön protokol kapsamında davacıdan tahsil etmiş olduğu bedel yönünden sebepsiz zenginleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne ... İcra Müdürlüğünün 2013/736 Esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 92.815,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı borçludan tahsili yönünde takibin devamına, 92.815TL"nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Davalı tarafın temyiz istemi süre yönünden reddedilmiş ise de;
Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 23.maddesine göre; belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir.
Somut olayda; gerekçeli kararın tebliği için davalı tarafa çıkartılan tebligat, birlikte yaşadığını beyan eden işçisine tebliğ edilmiştir. Sözkonusu tebligatta muhatabın o yerde bulunmadığına dair bir kayıt yer almamaktadır.
Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olduğundan, davacının sunmuş olduğu temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilmiş, temyiz isteminin reddine ilişkin 26.05.2015 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yasal süresi içinde verilen temyiz isteminin incelemesine geçilmiştir.
2-) Dava; davacı ve davalı şirket arasında imzalandığı iddia edilen 03.04.2013 tarihli ön protokol kapsamında davacı tarafça ödenen 50.000 Doların iadesi amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Dosya arasında bulunan 03.04.2013 tarihli ""Ön Protokol"" başlıklı belge ile 06.04.2013 tarihli, adi yazılı ödeme belgesi incelendiğinde; her iki belgede de davalı şirket isminin altında dava dışı... isim ve imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda mahkemece; her ne kadar yukarıda belirtilen 03.04.2013 tarihli ve 06.04.2013 tarihli belgeler esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; öncelikle davalı şirkete ait imza sirküleri ve diğer belgeler de celp edilmek sureti ile protokol tarihinde şirket temsilcisinin kim olduğu, gerektiğinde şirket temsilcisi isticvap edilmek suretiyle protokol ve ödeme belgesi altındaki imzaların şirket temsilcisine ait olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde saptandıktan sonra sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yukarıdaki gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz talebinin reddine ilişkin EK KARARIN KALDIRILMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.