Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/8979 Esas 2017/552 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8979
Karar No: 2017/552
Karar Tarihi: 23.01.2017

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/8979 Esas 2017/552 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın bir kişinin kredi kartını ve şifresini rızası olmadan kullanması suçlamasıyla yargılandığı belirtilmiştir. Sanık, kartı ve şifreyi kişinin kendisine verdiğini iddia etmiş ancak tanıkların ve diğer delillerin çelişkili olması nedeniyle mahkeme sanığı suçlu bulmamıştır. Bu nedenle, mahkeme kararında, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle sanığın beraat etmesine karar verilmiştir. Kararda, sanığın temyiz itirazlarının da haklı olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Kararın detaylı olarak incelenmesi sonrasında, bu davanın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesi gereğince görüldüğü anlaşılmıştır. Kanunun ilgili maddesi banka veya kredi kartlarının kötüye kullanımını suç olarak tanımlamaktadır. Ayrıca, mahkeme kararında bahsedilen beraat kararının 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca verildiği ve hüküm bozulduğu belirtilmiştir. Bu maddenin uygulanması 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yapılmaktadır.

8. Ceza Dairesi 2016/8979 E. , 2017/552 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Hükümlülük

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; Sanığın yargılamanın tüm aşamalarındaki savunmalarında, olay tarihinde katılan ... ile birlikte alkol alırken, katılandan borç para istemesi üzerine katılanın kredi kartını ve şifresini rızası ile kendisine verdiğini beyan etmesi, katılan ... ile tanık olarak dinlenen kardeşi ..."nın, kart şifresinin sanık tarafından öğrenilmesi ve kartın temini hususuna ilişkin aşamalarda birbiri ile çelişen beyanları, 09.11.2012 tarihinde katılana ait banka kartı ile Ziraat Bankası ATM cihazından 400 TL tutarında paranın çekilmiş olmasına ve bu tarihten sonra da söz konusu kartla bir çok defa işlem yapılması ile bu işlemlerin sanık tarafından yapıldığı iddia olunmaması karşısında, katılanın 03.07.2013 tarihinde suç duyurusunda bulunmuş olması da gözönüne alındığında, sanığın suça konu kredi kartını katılanın rızası dışında kullandığına yönelik mahkumiyete yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında, beraati yerine yetersiz gerekçeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.