3. Ceza Dairesi 2019/18266 E. , 2019/22508 K.
"İçtihat Metni"Kasten yaralama ve kasten basit yaralama suçlarından hükümlü ...’un 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 87/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 11 ay 7 gün hapis ve iki kez 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün (2 kez) hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.10.2011 tarihli ve 2009/138 Esas, 2011/197 Karar sayılı kararının 26.11.2012 tarihinde kesinleşmesini ve hükmolunan cezaların 14.05.2014 tarihinde infaz edilmesini müteakip, sanığın memnu hakların iadesi talebi hakkında yasaklanmış hakkı bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli ve 2018/52 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 19.04.2019 tarihli ve 2019/4810 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.05.2019 tarihli ve 2019/45528 sayılı tebliğnamesi ile gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 24.10.2019 tarihli ve 2019/13097 Esas, 2019/13014 Karar sayılı görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, yasaklanmış hakların geri verilmesi kurumunun amacının yitirilen hak ve ehliyetlerin, koşullarının gerçekleşmesi halinde iyi halli hükümlüye yargı yolu ile geri verilmesini sağlamak olduğu, bu yasaklılık ister Türk Ceza Kanunu"ndan, isterse özel bir kanundan kaynaklansın, "kamu hizmetlerinden yasaklanma", "memuriyetten mahrumiyet", "seçme ve seçilme hakkından yoksun kılınma", "yasal kısıtlılık altında bulundurulma" gibi gerek bir mahkûmiyetin doğal sonucu gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevi ehliyetsizliklerin yasak hakların geri verilmesi yoluyla bertaraf edilmesine hukukumuzda bir engel bulunmadığı,
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"na 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile eklenen 13/A maddesinin 1. fıkrasında yer alan; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu"nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir." şeklindeki düzenleme gereğince hükümlülük kararında açıkça hükmedilmese bile mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların yukarıda bahsedilen maddenin birinci fıkrasındaki koşulların bulunduğuna mahkemece kanaat getirilmesi halinde iadesine karar verilebileceği cihetle;
Somut olayda adı geçen hükümlünün kasten yaralama suçlarından almış olduğu mahkûmiyetlere ilişkin kaydın 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 9/1-son cümlesi gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun"un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12/1. maddesi uyarınca arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, ancak mahkemesince hükümlü hakkında, bahse konu Mahkeme kararında süresiz yasaklanmış hak bulunmadığından bahisle memnu hakların iadesi talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, hükümlünün mahkum olduğu 2 ay 15 gün (2 kez) ve 11 ay 7 gün hapis cezalarının 14.05.2014 tarihinde infaz edildiği cihetle, yasaklanmış hakların iadesine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair kararın verildiği 18.01.2018 tarihinde 3 yıllık sürenin dolduğu gözetilerek, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği, keza 5352 sayılı Kanun’un 12/1. maddesinde yer alan;
"Arşiv bilgileri;
a) İlgilinin ölümü üzerine,
b) Anayasa"nın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle tamamen silinir." şeklindeki düzenleme uyarınca yasaklanmış hakların iadesine karar verilmesinin arşiv kaydının silinmesi açısından sanık lehine bulunduğu, kaldı ki Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20.11.2013 tarihli ve 2013/11492 Esas, 2013/17318 Karar sayılı ilâmı ve benzer ilamlarda belirtildiği üzere, hükümlülük kararında açıkça belirtilmese dahi mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.01.2018 tarihli ve 2018/52 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesinin (a) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.