Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/248
Karar No: 2019/1818
Karar Tarihi: 19.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/248 Esas 2019/1818 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, davacıya ait olan 147.000 TL tutarındaki teminat senedini borçlarını ödemek için aldığını kabul etti. Davacı ise, senedin boş olarak teminat senedi olduğunu ve araba kiralanması sonucu verildiğini belirterek senedin iptali ve menfi tespiti istedi. Mahkeme, dava konusu senedin kira ilişkisi kapsamında teminat amaçlı verildiği iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davayı reddetti. Ancak davacı vekili bu kararı temyiz etti ve dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Mahkeme, davacının borçlu olup olmadığı hususunu öncelikle değerlendirmesi gerektiğini ve ayrıca davalı hakkında bedelsiz senedi kullanmak suçundan yargılama devam ettiği için Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilecek hükmün sonucuna göre karar verilmesinin gerektiğini belirtti. Mahkeme ayrıca dava konusu senedin takibe dayanak yapıldığı dosyanın davalı tarafından devredildiğini ve bunun da değerlendirilmesi gerektiğini hükme bağladı. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozuldu ve davacı lehine bir karar verilmesine karar verildi.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 74. Maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125. Maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2018/248 E.  ,  2019/1818 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    SAYISI : 2015/891-2016/395

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü"nün 08/05/2015 tarihli ve 2015/5213 Esas sayılı ödeme emrine konu olan 08/05/2015 vade tarihli 147.000,00-TL"lik teminat senedinin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak kendisinin borçlu olmadığı için bu borca ve takibe itiraz ettiğini; çünkü bu senedin boş olarak teminat senedi olup araba kiralanması sonucu verilen bir senet olduğunu; kiralanan arabanın teslimatından sonra bu teminat senedinin iade edileceği konusunda anlaştıklarını belirterek dava konusu olan ve davalı olarak borçlusu gözüktüğü 08/05/2015 vade tarihli 147.000,00-TL tutarındaki teminat senedinin iptali ile menfi tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının borçlu senedin altındaki imzayı inkar etmediğini, imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı davalıya yemin teklif edildiği, davalının yemini edaya hazır olduğunu bildirerek usulüne uygun yaptığı yemin ile, dava konusu senedi alacakları karşılığı davacıdan aldığını, senedin araç kiralama karşılığı alınmadığını, senedin davacı tarafça doldurularak borçları karşılığı kendisine verildiğini beyan ettiği, davacının kira ilişkisi kapsamında senedin teminat amaçlı verildiği iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, takip konusu yapılan senetten dolayı borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. Davalı Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/10901 soruşturma nolu dosyasında Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu ifadesinde özetle “......, kendisi vasıtasıyla tanıştığım ...’la ortak hayvan işi yaptığını, hayvan almak için paraya ihtiyacı olduğunu söyledi ve ben de bu kadar malı mülki olduğunu ve ailesinin saygın biri olduğunu öğrendiğim için kendisine güvenmemle zaman zaman kendisine nakit para verdim. Verdiğim bu paralara karşılık kendisi cüzi miktarda benim banka hesabıma ödemelerde bulundu. Ancak verdiğim borç paranın miktarı yaklaşık 80.000 TL kusura ulaştığı için kendisine benim de borçlarımın olduğunu, banka kredisi, tüketici kredisi kullandığımı, bu kredileri ödemeyemez duruma geldiğimi ve borcu ödemesi gerektiğini söyledim....Müşteki ile bu borçları görüştüğümüzde kendisi şu anda İzmit’te hatırlamadığım bir kafede her iki senedi onun huzurunda ben senedi doldurdum ve kendisi sadece borçlu kısmını imzaladı... ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Davacının keşideci, davalının lehdar olduğu dava konusu 08/05/2015 vade tarihli 147.000,00-TL tutarındaki bono ve dava konusu edilen senetten farklı 18.05.2015 vade tarihli 94.000.00 TL bedelli bono bulunmaktadır. Mahkemece her iki senet ve davalının yaklaşık 80.000 TL alacaklı olduğuna dair beyanı ile diğer senede ilişkin takip dosyası da birlikte değerlendirilmek suretiyle dava konusu senetten dolayı davacının borçlu olup olmadığı hususunun öncelikle dikkate alınması gerekmektedir. Yine davalı hakkında bedelsiz senedi kullanmak suçundan Kocaeli 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/498 Esas sayılı dosyası ile yargılamanın devam ettiği de dosya içerisinden anlaşılmaktadır. Bu durumda Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilecek hükmün TBK"nın 74.maddesi uyarınca bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi de gerekmektedir. Kaldı ki dava konusunu teşkil eden ve senedin takibe dayanak yapıldığı Kocaeli 5. İcra Müdürlüğünün 2015/5213 takip sayılı dosyasındaki alacağın da davanın açılmasından sonra 13.10.2015 tarihinde davalı tarafından ...’e Kocaeli 5.Noterliği’nin 19512 yevmiye nosu ile devredildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece dava konusunun devrine ilişkin HMK’nun 125.maddesinin de değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi