14. Hukuk Dairesi 2016/302 E. , 2018/5170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.08.2012 gününde verilen dilekçe ile asıl davada elatmanın önlenmesi, birleştirilen davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 05.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleştirilen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava TMK’nın 725. maddesi uyarınca temliken tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, ... Köyü’nde kain 10059 parsel sayılı taşınmazda iki katlı avlulu evinin bulunduğunu, babasına ait olan ve bu evin bitişiğindeki iki katlı evi diğer mirasçılarla birlikte davalıya sattıklarını, kendisinin köyde ikamet etmediğini, davalının kendisinden habersiz olarak evinin üst katına bir kat daha ev yaptığını ileri sürerek, davalının elatmasının önlenmesine, yapılan kısmın yıkılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davayı, davacı adına takip eden vekili 23.01.2014 tarihli ve 4 No’lu celsede bilirkişi raporunda betonarme eklenti yapı olarak gösterilen kırmızıyla boyalı kısmın yıkılmasını talep ettiklerini, bunun dışındaki taleplerinden vazgeçtiklerini mahkemeye bildirmiştir.
Davalı-birleştirilen davalı vekili, müvekkilinin 10055 parsel sayılı taşınmazı cebri ihaleden satın aldığını, bu taşınmaz ile komşu taşınmaz olan 10059 sayılı taşınmazın tam ortasında bulunan bina ile birlikte satın aldığını, taşınmazın ... kaydında avlulu ve bahçeli kargir ev ibaresinin komşu 10059 parsele taşan binayı da kapsadığını düşündüğünü ve ... kaydına dayanarak inşaata başladığını, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, taşan kısmın yıkılması halinde fahiş zarar meydana geleceğini ve binaların tamamen yok olacağını, taşan kısmın tapusunun iptali ile müvekkilinin taşınmazına ilave edilmek suretiyle temliken tesciline veya irtifak hakkı tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, davacıya ait 10059 parsel sayılı taşınmaza yapılan müdahalenin men"i ile 18/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda kırmızı renkle eklenti olarak belirtilen yapının ve 10059 parsel üzerindeki eklentinin yanında bulunan davalı tarafından yapılmış olan evin üst kısmının yıkılması suretiyle müdehalenin önlenmesine, 18/11/2013 tarihli bilirkişi raporunun karanın eki sayılmasına; birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı- birleştirilen davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Somut olayda, mahkemece yıkımına karar verilen bölümlerin bilirkişi raporunda koordinatlarıyla belirtilerek açıkça gösterilmesi gerekirken infaza elverişsiz şekilde “davalı tarafından yapılmış olan evin üst kısmının yıkılması suretiyle müdehalenin önlenmesine” şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Dava dilekçesi, davacı-birleştirilen davalı vekilinin 4 No’lu celsedeki beyanı da dikkate alınarak yıkımına karar verilen bölümlerin mahkemece yapılacak keşif üzerine alınacak bilirkişi rapor ve krokisinde tereddüte neden olmayacak şekilde, ölçüye dayalı olarak açıkça ve infaza elverişli biçimde gösterilmesi gerekirken, HMK"nun 297/2 ve İİK’nun 30. maddelerine aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.