1. Hukuk Dairesi 2015/16864 E. , 2018/13595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava; ikrah (tehdit) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, kendisinin ve annesi Necla’nın 1520 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının tehdit ve baskıları nedeniyle tapuda satış suretiyle davalı adına temlik edildiğini, gerçekte bedelsiz devir yapıldığını, temlikten sonra da davalı ve adamlarının tehditlerinin devam ettiğini, ... Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 2006/277 Esas sayılı dava dosyasının 10/10/2006 tarihli celsesinde davacı ..."ın tutuklu yargılandığını öğrenmekle eldeki davayı açtığını ileri sürerek tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, hak düşürücü süre itirazıyla beraber iddiaların doğru olmadığını, satış işleminin davacının iradesi ve isteği doğrultusunda usulünce yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "davanın süresinde açıldığının kabulü ile iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddedilmesi doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde mahkemece iddianın sabit olduğu fakat iptali istenen payın içerisinde davacının dava dışı annesi Necla Vardar"ın davalıya temlik ettiği payında bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; paylı mülkiyete tabi, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulu olmayan, üzerinde motel olarak işletilen yapı bulunan, 31261 m2"lik, tarla vasıflı, 1520 parsel sayılı taşınmazda, davacının 386370/33264000 payından 128790/33264000 payını 22/09/1994 tarihinde, davacının annesi Necla"nın ise taşınmazdaki 128790/ 33264000 payının tamamını 05.11.1993 tarihinde davalıya temlik ettikleri, taşınmazın 17.09.2009 tarihinde 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda arsa vasıflı, 765.72 m²"lik 105 ada, 5 parsele dönüştüğü, anılan imar parselinde 563/2400 payın davacı, 563/2400 payın davalı adına tescil edildiği, taşınmazda dava dışı paydaşların da bulunduğu, davacının annesi Necla Vardar"ın dava açılmadan önce 13.03.1996 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak davacı ile dava dışı kızı ... "in kaldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle bozmaya uygun işlem yapıldığına göre yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur. Davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacının temyiz itirazına gelince;
Bilindiği ve 6100 sayılı HMK 297/2. maddesinde düzenlendiği üzere, (1086 sayılı HUMK’nun 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Somut olaya gelince, mahkemece verilen kararın infaza elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Şöyle ki, dava dilekçesinde iddiaların ileri sürülüş biçiminden ve istem sonucu kısmından davacının dava konusu 1520 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak hem kendisinin devrettiği hem de mirasbırakan annesi Necla"nın devrettiği pay yönünden iptal tescil isteğinde bulunmasına rağmen, mahkemece kararda, sadece davacının devrettiği pay yönünden iptal tescil kararı verilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca, davacının annesi Necla"nın devrettiği payın davacının miras payı oranında iptal tesciline de karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Davacının yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.