16. Hukuk Dairesi 2015/21111 E. , 2018/79 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 315 parsel sayılı 43.720,40 metrekare, 106 ada 316 parsel sayılı 50.707,95 metrekare, 106 ada 317 parsel sayılı 57.438,16 metrekare, 106 ada 392 parsel sayılı 23.725,90 metrekare, 109 ada 45 parsel sayılı 22.849,72 metrekare ve 109 ada 109 parsel sayılı 8.947,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına, 106 ada 318 parsel sayılı 20.776,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı sebeple ... ve müşterekleri adına, 109 ada 46 parsel sayılı 16.627,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... oğlu ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak dava konusu taşınmazların adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır. Yargılama sırasında ..., taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu atındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak ayrı ayrı davalara katılmış; davacı ... ise açtığı davaların tamamından feragat etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı ...’in davasının reddine, müdahil davacı Hazinenin davasının kabulüne, 106 ada 315, 318 ve 392 parsel sayılı taşınmazların mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına, 106 ada 316, 317; 109 ada 45, 46 ve 109 parsel sayılı taşınmazların hali arazi vasfı ile ... adına tesciline karar verilmiş; temyiz üzerine kararlar “mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, taşınmazların niteliklerinin belirlenmesi açısından 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan bu hususta rapor alınması, taşınmazların tespit tarihi olan 2007 tarihinden geriye doğru 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılması, Mahkemece mera olarak sınırlandırılmasına karar verilen taşınmazlar yönünden ise yöntemince mera araştırması yapılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak ve dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sırasında ... oğlu ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, dava konusu taşınmazlardaki ... hisseleri ile dava konusu taşınmazlardan 109 ada 46 parsel sayılı taşınmazdaki Hüseyin oğlu ... payının adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının davasının reddine, müdahil ... ve ..."nın davasının kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazlardan 106 ada 316 ve 317 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, taşınmazların teknik bilirkişi İsmail Alp tarafından düzenlenen 08.05.2015 tarihli raporunda (C) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümlerinin kayalık vasfı ile ... adına tesciline, taşınmazların kalan bölümlerinin ... ve müşterekleri adına eşit paylar ile tesciline, 109 ada 46 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptaline, taşınmazın müdahil ... ve müşterekleri adına tesciline, 106 ada 315, 318, 392; 109 ada 45 ve 109 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, müdahil ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında dava konusu taşınmazların niteliklerinin belirlenmesi açısından, tespit tarihi olan 2007 tarihinden geriye doğru 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılması, Mahkemece daha önce mera olarak sınırlandırılmasına karar verilen 106 ada 315, 318 ve 392 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yöntemince mera araştırması yapılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece, dava konusu 106 ada 315, 316, 317, 318, 392; 109 ada 45, 46 ve 109 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili Yargıtay bozma ilamlarına ayrı ayrı uyulduğu halde istenilen hava fotoğrafları getirtilmemiş, dosya arasına getirtilen 1973 ve 2004 tarihli hava fotoğrafları ise bu konuda uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi yerine kadastro teknisyeni bilirkişiye yorumlatılmış ve bilirkişinin yalnızca dava konusu taşınmazların hava fotoğrafları üzerindeki yaklaşık yerlerini belirtir raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Yine, dava konusu taşınmazlardan 106 ada 315, 318 ve 392 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili yöntemince mera araştırması yapılmamıştır. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına oluşan usuli müktesep hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi ve o doğrultuda işlem yapılması zorunlu hale gelir. O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde varsa mera tahsis karar, ekleri ve haritaları getirtilmeli, taşınmazların tespit tarihi olan 2007 tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından temin edilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler (106 ada 315, 318 ve 392 parsel sayılı taşınmazlar yönünden komşu köylerden seçilecek bilirkişiler), aynı yönteme göre seçilecek taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli; mera tahsisi yoksa, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazlarda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, dava konusu taşınmazlardan 106 ada 315, 318 ve 392 parsel sayılı taşınmazların öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazların sınırlarında bulunan mera parsellerinin öncesinin, geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, söz konusu taşınmazlar ile komşu mera parsellerinin arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazların meradan açma olup olmadığı araştırılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmeli; teknik bilirkişiden 106 ada 315, 318 ve 392 parsel sayılı taşınmazlar ile komşu mera parsellerinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren keşfi takibe elverişli, krokili rapor alınmalı; ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazların imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başlandığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.