3. Hukuk Dairesi 2017/5455 E. , 2018/1791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava konusu taşınmazın 15/05/2008 başlangıç tarihli 10 yıllık kira sözleşmesi ile davalı şirkete kiraya verildiğini, aylık kira bedelinin net 23.000,00.TL olduğunu, kira bedelinin her yıl ÜFE+TÜFE oranında artırılacağını, davalı tarafından aradan geçen süreye rağmen hiç kira artışı yapılmadığını belirterek kira bedelinin 15/05/2013 tarihinden geçerli olmak üzere aylık net 40.000,00.TL olarak tespitine, 15/05/2013 başlangıç tarihli kira döneminden itibaren işletilecek yasal faiz ile tahsiline, karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının artış talebinin güncel koşullara, ekonomik şartlara, rayiç bedellere aykırı olduğunu ve istenen bedelin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu mecurun 15/05/2013 tarihinden itibaren kira bedelinin 28.027,48.TL olarak tespitine, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 11/02/2015 Tarih ve 2014/13763 Esas 2015/1173 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Mahkemece bu defa mecurun 15/05/2015 tarihinden itibaren kira bedelinin net 33.779,84 TL (brüt 42.224,80 TL) olarak tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.05.2008 başlangıç tarihli, 10 yıl süreli ve aylık 23.000 TL bedelli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin özel koşullarının 10. maddesinde; "Kira tutarı kira başlangıç tarihinden itibaren aynı dönemin geriye doğru on iki aylık DİE enflasyon rakamları olan ÜFE+TÜFE/2 oranında arttırılarak ikinci yılın kirası belirlenecektir. Diğer yıllarda aynı şekilde kira artışı uygulanacaktır." şeklinde ifade edilen artış şartı mevcuttur. Mahkemece hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda; bozma ilamı kapsamında yapılan incelemede net olarak kararlaştırılan aylık 23.000.TL kira bedeline, %18 KDV eklenmek suretiyle brüt kira bedeli ilk yıl için 27.140,00 TL olarak tespit edilmiş, bu bedel üzerinden her yıl on iki aylık DİE enflasyon rakamları olan ÜFE+TÜFE/2 oranında artış yapılmak suretiyle altıncı yıl kira bedeli brüt 42.224,80 TL olarak hesaplanmıştır. Ancak mahkemece bilirkişi raporuna aykırı olarak, brüt kira bedelinden stopaj kesintisi yapılarak net kira bedelinin 33.779,84 TL olarak tespit edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm ve davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.