Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, daha önce taşınmazının satılması ile borcun ödendiğini, borç miktarına itiraz ettiğini belirterek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borca itirazın süresinde yapılmadığı ve borcun devam ettiği gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde, alacaklının bonoya dayalı olarak 2.850,00 TL asıl alacak ve 2.376.60 TL işlemiş faiz üzerinden takibe başladığı, takip tarihinden itibaren de reeskont faizi talep ettiği, borçluya ait 116 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın 29/05/2007 tarihinde ihale ile 3.000,00 TL"ye satıldığı, bu bedelden alacaklıya 2.955,00 TL ödendiği, bakiye borç nedeniyle borçluya ait başka taşınmazların haczedildiği ve kıymet takdirinin yapıldığı görülmektedir.
Borçlunun başvuru dilekçesindeki, "borç miktarına itiraz ediyorum" şeklindeki beyanının, temyiz dilekçesi de dikkate alındığında, bakiye borca yönelik şikayet olarak kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle bakiye borç miktarının hesaplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.