23. Hukuk Dairesi 2016/1212 E. , 2016/5489 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davacıların murisi arsa sahibi ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının teslim etmesi gereken daireleri teslim etmediğini ileri sürerek, sözleşmenin aynen ifası ile dairelerin davacılar adına tescilini; mümkün değilse dairelerin rayiç değerinin, yıkılan eski evin değerinin ve teslim edilmeyen daireler için sözleşmede belirlenen gecikme tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların arsanın tapusunu devretmediğini, bir adet dairenin ise teslim edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamından, sözleşme konusu arsada davacıların murisi dışında paydaşlar bulunduğu, diğer paydaşlarla sözleşme yapıldığı kanıtlanamadığından TMK"nın 692. maddesine göre sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye göre davadaki taleplerin istenemeyeceği gerekçesiyle, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine ve aynen ifa ve alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle sözleşmenin geçerli hale gelmesi durumunda tekrar dava açılabileceğine göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davada, taraflar arasındaki 01.10.1998 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince aynen ifa, mümkün değilse tazminatın tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti talep edilmediği halde, davacının taleplerinin reddedilme gerekçesi olarak belirlendikten sonra ayrıca, hüküm bölümünde sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi HUMK"nın 74. (HMK. md. 26/1) maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olmuştur. Mahkeme kararının bu sebeple bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK"nın 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının hüküm bölümünde yer alan “1” numaralı bendinin hükümden çıkarılmasına, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.