4. Hukuk Dairesi 2015/3337 E. , 2016/3654 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/01/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava; davalının haksız eylemi nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı; mülkiyeti kendisine ait binanın alt katında bulunan davalıya ait fırının bacasından çıkan yangın sonucu çatı katının zarar görmesi nedeni ile maddi ve manevi zararının tazminini talep etmiştir.
Mahkemece; hesap ve kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının yangının çıkışında müterafik kusurunun bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya arasında bulunan davalı hakkında “taksirle yangına sebep olmak” suçundan ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/64 esas, 2012/202 karar sayılı dosyasındaki bilirkişi raporlarında, davacı tarafa da kusur atfedildiği, mevcut dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun da benzer nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nun 49. maddesi uygulanır.
TMK’nın 24. ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacıya ait taşınmazda meydana gelen yangın sonucu duyulan üzüntü nedeniyle manevi tazminat istenmiştir. Yangın nedeni ile davacıya ait teras katta maddi hasar oluşması, olayın oluş biçimi, iç huzuru bozacak nitelikte olgular olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen BK"nun 49. maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olmadığından manevi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken kısmen kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davacının tüm, davalının ise diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.