Hukuk Genel Kurulu 2013/2009 E. , 2015/2540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 15.Asliye (kapatılan Kartal 4.Asliye) Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 29.12.2011 gün ve 2010/732 E.-2011/591 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 18.06.2012 gün ve 2012/7552 E.-2012/13151 K. sayılı ilamı ile;
(...Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacıların, dava konusu taşınmazlarla ilgili satış vaadi sözleşmesi nedeniyle tescil davası açtıkları ve bu davanın halen Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/501 esas sayılı dosyasında devam ettiği anlaşıldığından, bu davanın neticesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER: Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu İstanbul İli Sancaktepe İlçesi Samandıra Beldesi 12 ada 1338, 1341, 1406, 1408, 1550 parsel sayılı taşınmazların 24/3720 payının Kartal 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/255 E,-1988/1106 K sayılı kesinleşmiş ilamı gereğince müvekkillerinin murisi Sait Aktaş adına tesciline karar verildiğini, ancak bu taşınmazlara davalı idareler tarafından yol yapılmak suretiyle el atıldığını ve taşınmazların tapuda yol vasfı ile tescilli olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 35.948.00 TL"nin davalı ..."ndan; 15.524.00 TL"nin ise davalı ..."nden tahsilini istemiş ise de; yargılama sırasında dava konusu taşınmazların söz konusu ilamda yer almadığının anlaşıldığını, bu nedenle İstanbul Anadolu (kapatılan Kartal)1.Asliye Hukuk Mahkemesinde kayden malik Mustafa Ak payının iptali ile müvekkilleri adına tescili için 2011/501 E. sayılı davayı açtıklarını bildirerek, bu davanın bekletici mesele yapılmasını istemiştir.
Davalı ... vekili; davacıların uzlaşma talebinde bulunmadan davayı açtıklarını, taşınmazların müvekkil belediyenin sorumluluğunda olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, talep edilen bedelin çok yüksek olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili ise; dava konusu taşınmazlar üzerinde kalan yolların, ... ile imzalanan 08.11.2004 tarihli potokol uyarınca Büyükşehir Belediyesi ağına alındığını ve protokol gereği devredilen kısımlarla ilgili olarak ... ile 3.kişiler arasındaki ihtilafların ve davaların muhatabının ... olması gerektiğini, ayrıca dava konusu taşınmazların fiili durumunun tespit edilmesinin zorunlu olduğunu ifade etmiştir.
Mahkemece davanın dayanağının, Kartal 1. Noterliğinin 17/12/1974 tarih 31666 yevmiyeli satış vaadi sözleşmesi ve Kartal 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/255-1106 sayılı ilamının olduğu, dava konusu taşınmazlara ilişkin tescil hükmünün yer almadığı ve bu parsellerde kayden malik Mustafa Ak payının iptali ile, davacılar adına tescili için Kartal 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/501 esas sayılı dosyası ile tescil davası açıldığı, açılan bu davanın nasıl sonuçlanacağının belli olmadığı, davanın açıldığı tarihte davacıların malik olmadıkları ve aktif dava ehliyetine sahip bulunmadıkları, taraf ve dava ehliyetinin HMK"nın 114/d maddesi gereğince bir dava şartı olduğu, HMK"nın 115/1 maddesi gereğince davanın her aşamasında re’sen dikkate alınmasının gerektiği, davanın sonuçlanmasından sonra tekrar dava açılmasının da mümkün olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, neticesinin beklenilmesi istenilen Kartal 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/501 Esas sayılı dosyasının, satış vaadi sözleşmesine dayalı açılan tescile ilişkin mülkiyet davası olduğu, davanın halen derdest bulunduğu, kaldı ki davanın nasıl sonuçlanacağının henüz belli olmadığı, davanın açıldığı tarihte davacıların malik olmadığı ve davacı yanın aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, dolayısıyla dava şartının oluşmadığı, bu nedenle HMK"nın 114/d maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca her davanın açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre incelenip sonuçlandırılmasının zorunlu olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını davacılar vekili temyiz etmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, dava konusu taşınmazlarla ilgili davacılar tarafından açıldığı belirtilen Kartal 1. Noterliğinin 17/12/1974 tarih 31666 yevmiyeli satış vaadi sözleşmesine dayalı ve mülkiyet hakkına yönelik tescil davasının sonucunun beklenmesinin gerekip gerekmediği; buradan varılacak sonuca göre de davacıların dava tarihi itibariyle aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesine dayanılarak verilen davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda; davacılar vekili, dava konusu edilen 1338, 1341, 1406, 1408, 1550 parsel sayılı taşınmazların Kartal 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/255 E.-1988/1106 K. sayılı kesinleşmiş ilamı gereğince müvekkillerinin murisi Sait Aktaş adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek dava açmış ise de; yargılama sırasında dava konusu taşınmazların söz konusu ilamda yer almadığının anlaşıldığını, bu nedenle İstanbul Anadolu (kapatılan Kartal)1.Asliye Hukuk Mahkemesinde kayden malik Mustafa Ak payının iptali ile müvekkilleri adına tescili için 2011/501 E. sayılı davayı açtıklarını bildirerek, bu davanın bekletici mesele yapılmasını istemiştir.
Ne var ki davacılar dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazların maliki olmadıkları gibi, satış vaadine dayalı açılan dava da derdesttir. Her dava açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre incelenip sonuçlandırılır. Davacıların açılan dava sonucu mülkiyet hakkını elde etmeleri halinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazların bedelinin tahsili için dava açmalarına engel bir durum da bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca davacıların, dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın maliki olmadıkları anlaşılmakla aktif taraf sıfatı bulunmadığından ve bu durumun mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden davanın reddine dair verilen yerel mahkeme kararı yerindedir.
Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında bir kısım üyeler tarafından davacıların dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açtıkları, açılan davanın sonuçlanmasının beklenmesi gerektiği savunulmuşsa da yukarıda açıklanan gerekçelerle bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme kararı onanmalıdır.
S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, yukarıda açıklanan nedenlerle 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen "Geçici Madde 3" atfıyla direnme kararının ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.11.2015 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.