23. Ceza Dairesi 2016/362 E. , 2016/1266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet (5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62, 52/2, 58, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 500 TL adli para cezası)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tebligat Kanun"un 35. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; muhataba veya tebligat evrakında belirtilen adreste bulunan ve muhatap adına tebligatı kabule yetkili kişilere önceden usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olması gerekir. Bu durum Tebligat Kanunu 35. maddesinin uygulanabilmesi için ilk aşamayı oluşturur.
Gerekçeli kararın tebliğ edildiği son adreste, sanığa usulüne uygun bir tebligatın yapılmamış olduğunun anlaşılması karşısında; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğu dikkate alınarak, sanığın temyiz başvurusunun öğrenme tarihinden itibaren süresinde yapıldığı ve kesinleştirme işleminin usulüne uygun olmadığı kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın, kendisini gümrük komisyoncusu olarak tanıttıktan sonra sözde Gümrük Müdürlüğünde Jet ski bulunduğuna ve uygun fiyata satın alabileceğine dair yalan söyleyip; bu duruma inanan katılan ile sözde pazarlık yaparak anlaştıktan sonra, söz konusu jet skilerin bedeli olan 9660 TL parayı istemesi üzerine, katılan, banka havalesi yoluyla sanığın adına açılan hesaba istenilen parayı gönderdiği, sanığın, parayı bankadan çekmesine rağmen katılan ile olan irtibatını kesmesi suretiyle bir daha kendisine ulaşılamadığı, benzer eylemleri nedeniyle yakalanan ve katılan tarafından teşhis edilen sanığın bu şekilde haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, teşhis tutanağına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.