Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9963
Karar No: 2018/6154
Karar Tarihi: 01.10.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9963 Esas 2018/6154 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/9963 E.  ,  2018/6154 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine, asli müdahil Orman Yönetimi ve davalı ... Bölge Müdürlüğü tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 135 ada 10 ve 11 parsel sayılı sırasıyla 18961,80 m² ve 11145,10 m² yüzölçümündeki taşınmazlar yörede 1992 yılında ilân edilen kadastro sırasında vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak dava dışı gerçek kişiler adına tespit ve tescil edilmiş, taşınmazların mülkiyeti daha sonra ... Asliye Hukuk Mahkemesi ilamları ile hükmen vakfa geçmiştir. Davacı Hazine 15/02/2008 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu 135 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların P.II poligon numarasıyla 2/B madde niteliğiyle orman kadastro sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış ise de, daha sonra 02/04/2008 tarihli dilekçeyle davasını ıslah ederek taşınmazların kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, taşınmazların tahdit içinde kalan bölümlerinin tapu kaydının iptali istemiyle dava açmıştır.
    Orman Yönetimi ise 11/05/2009 havale tarihli harçlı dilekçesiyle, taşınmazların orman tahdidi içinde kalan yer olduğu iddiasıyla dava konusu parsellerin tapu kayıtlarının iptali istemiyle davaya katılmıştır.
    Mahkemece, on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiş, Dairenin 20/02/2012 tarih ve 2012/1804-2255 E-K sayılı kararıyla ‘Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer hakkında hazine tarafından açılacak davaların 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığı’na değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacı Hazinenin davasının reddine; müdahil davacı ... Yönetiminin davasının ise kısmen kabulüne ve dava konusu 135 ada 10 sayılı parselin bilirkişi raporlarına ekli krokide (A) ve (B) harfleriyle gösterilen sırasıyla 7100,00 m² ve 2755,00 m² yüzölçümündeki bölümleri ile 135 ada 11 sayılı parselin aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 1231,00 m² yüzölçümündeki bölümlerinin tapu kaydının iptali ile bu bölümlerin orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; davacı Hazine, davalı ... Bölge Müdürlüğü ve müdahil Orman Yönetiminin temyizi üzerine hüküm Dairece onanmıştır. Davacı Hazine ile müdahil davacı ... Yönetimi vekilleri, bu kez kararın düzeltilmesini istemişlerdir. Dairenin 22/09/2014 tarih 2014/4008 – 7913 E-K sayılı kararıyla karar düzeltme istemlerinin kabulü ile onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki, yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanuna altlık olmak üzere 6831 sayılı Kanuna göre yapılmasına rağmen mahkemece orijinal tahdit haritası dosyaya getirtilmemiş, yine mahkemece yapılan keşfe yerel bilirkişi götürülüp, çekişmeli taşınmazları ilgilendiren orman sınır noktaları tespit edilmemiş, uzman bilirkişiler tarafından zeminde orman sınır noktaları bulunmuşsa dahi bu husus da keşif tutanağına yansıtılmamış, ayrıca orman kadastro tutanakları, orman kadastro tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası uygulanarak orman kadastro tutanakları da bu yolla denetlenmemiştir. Bu nedenlerle, hükme dayanak yapılan orman bilirkişinin rapor ve uygulaması yetersiz olduğu gibi denetime de olanak vermemektedir. Yargı denetimine olanak vermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. 2016/9963 - 2018/6154 O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle yörede yapılan bütün orman tahdit ve varsa aplikasyon çalışmalarına ilişkin, işe başlama, işi bitirme, çalışma tutanakları ile askı ilân tutanaklarının ve orman tahdit haritaları ile varsa aplikasyon ve 2/B madde haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneğinin (orman kadastro tamamlama haritası olmayacak özellikle yapılan tüm tahditlerde dava konusu taşınmazı ilgilendiren çalışma tutanakları ile yine dava konusu taşınmazı ve çevresini gösterir orijinal renkli tahdit harita örnekleri getirtilmelidir) yine yörede yapılan ilk orman tahdidinde kullanılan hava fotoğraflarının orijinal renkli onaylı örnekleri Orman Yönetiminden temin edilerek dosya arasına konulduktan sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak 4 kişilik bilirkişi kurulu ve yöreyi iyi bilen, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak çekişmeli taşınmazları ilgilendiren orman sınır noktaları zeminde bulunup fotoğraflanmalı, yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan ve yukarıda belirtilen hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu ve varsa aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile varsa aplikasyon harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir” denilmektedir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davacı Hazinenin davasının reddine,
    2-Müdahil davacı ... Yönetiminin davasının kısmen kabulü ile,
    3-... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 135 ada 10 parsel sayılı taşınmaza yönelik dosyada bulunan harita bilirkişisinin 16.06.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 6974 m2 miktarındaki yer ile (C) harfi ile gösterilen 2890 m2’lik yerin tapusunun iptali ile bu kısımların birliğin son parsel numarasından sonra gelen yeni birer parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfı ile Hzine adına tapuya tesciline,
    3-... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 135 ada 10 parsel sayılı taşınmaza yönelik dosyada bulunan harita bilirkişisinin 16.06.2015 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 9097.80 m2’lik kısmı yönünden davanın reddi ile bu kısmın aynı parsel numarası ile davalı üzerinde bırakılmasına,
    4-... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 135 ada 11 parsel sayılı taşınmaza yönelik dosyada bulunan harita bilirkişisinin 16.06.2015 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterdiği 984 m2 miktarındaki kısmın tapusunun iptali ile bu yerin birliğin son parsel numarasından sonra gelen yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline,
    5-... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 135 ada 11 parsel sayılı taşınmaza yönelik dosyada bulunan harita bilirkişisinin 16.06.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 10161.10 m2’lik kısmı yönünden davanın reddi ile bu kısmın aynı parsel numarası ile davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 2016/9963 - 2018/6154 Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanuna altlık teşkil etmek üzere 6831 sayılı Kanuna göre 1991 yılında yapılıp 01/12/1992 ila 30/12/1992 tarihleri arasında ilan edilmiş orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafı, memleket haritası ve kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 135 ada 10 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (C) harfleri; 135 ada 11 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman tahdidi içinde olduğu gibi öncesi itibariyle de orman sayılan yerlerden olduğu; 10 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi, 11 parsel sayılı taşınmazın ise (A) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davacı Hazine 02/04/2008 tarihli dilekçeyle davasını ıslah ederek taşınmazların orman sayılan kısımlarının tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini istediği ve taşınmazların yukarıda zikredilen kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği halde hüküm yerinde bir numaralı bentte “1-Davacı Hazinenin davasının reddine” denilmiş olması; bununla birlikte 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri uyarınca davalılar aleyhine vekâlet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmolunması, hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1 numaralı bendinde yer alan “reddine” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine “kısmen kabulüne” yazılması; 6,7,8,9, 10 ve 11 numaralı bentlerin tamamının hükümden çıkartılmasına ve bunun yerine 6 numaralı fıkra olarak ""6- 3402 sayılı Kanuna 6099 sayılı Kanunla eklenen 36/A ve geçici 11. maddesine göre, davacı Hazine ve katılan ... Yönetiminin yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına ve aynı Kanun hükmü gereğince davacı hazine ve katılan ... Yönetimi yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına"" ibarelerinin yazılması, takip eden bentlerinde başında bulunan 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 rakamları çıkarılarak yerlerine 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13 rakamları yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/10/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi