Tehdit - hakaret - yaralama - mala zarar verme - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/17780 Esas 2020/14155 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/17780
Karar No: 2020/14155
Karar Tarihi: 27.10.2020

Tehdit - hakaret - yaralama - mala zarar verme - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/17780 Esas 2020/14155 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2016/17780 E.  ,  2020/14155 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihi ile sanık ... hakkında katılan ..."ya yönelik hakaret suçundan mahallinde zamanaşımı içinde hüküm kurulabileceğinin kabulüne göre dosya görüşüldü:
    I-Sanık ... hakkında yaralama ve mala zarar verme suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    II-Sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan beraat ile sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    A-Sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan beraat hükmü açısından;
    Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    B- Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü açısından;
    1-Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, mahkemece dinlenen tanıklar ..., ... ile ..."in soruşturma aşamasında sanığın tehdit sözü söylediğini duymadıklarını, kovuşturma aşamasında ise bu kez tanıklar ... ve ..."nin sanığın katılanı tehdit ettiğini beyan etmeleri karşısında; tanık beyanlarının aşamalardaki kendi içlerinde bulunan çelişkiler giderilerek, hangi beyana hangi nedenle itibar edildiğinin açıklanıp tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Kabule göre ise;
    a-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    b-Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmaması ve 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen; ""Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez."" şeklindeki yasal düzenlemenin de suç tarihinde yürürlükte bulunmaması karşısında; sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde" adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilam bulunduğu" şeklinde kanuni olmayan yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.