8. Ceza Dairesi 2016/8848 E. , 2017/515 K.
"İçtihat Metni"Bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satın alma, taşıma veya bulundurma ve nitelikli hırsızlık suçlarından suça sürüklenen çocuk ..."un, 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 15/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 143, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis, 5 ay hapis ve 375,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Gebze 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.07.2012 tarihli ve 2007/212 esas, 2012/1034 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına, 6136 sayılı Kanun’un 15/1, 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b, 143, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis, 5 ay hapis ve 375,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin, GEBZE 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli, 2015/544 esas, 2015/1160 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre,
1) Kayden 05.10.1989 doğumlu olup, suçun işlendiği 19.04.2007 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında atılı hırsızlık suçu bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapıldığı hâlde, atılı bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satın alma, taşıma veya bulundurma suçu yönünden indirim yapılmamış bulunulmasında,
2) Fiili işlediği sırada 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında, bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satın alma, taşıma veya bulundurma suçundan belirlenen 5 ay hapis cezasının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hüküm uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde isabet
görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.03.2016 gün ve 177 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.04.2016 gün ve KYB/2016-144517 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükümlü suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, suça sürüklenen çocuk için Kocaeli Barosu"nun 20.05.2007 tarihli yazısı ile zorunlu müdafii olarak atanan müdafii yerine, suça sürüklenen çocuğa tebliğ edildiği ve 7201 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca vekil ile takip edilen davalarda vekile tebliği gerektiği cihetle, tebligatın usulsüz olması nedeniyle Gebze 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02.07.2012 gün ve 2007/212 esas, 2012/1034 sayılı kararın henüz kesinleşmemiş olduğu ve yasal koşulların oluşmadığı halde hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşıldığından öncelikle bu hususa yönelik olarak kanun yararına bozma isteminde bulunup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, sonucuna göre diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 19.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.