8. Ceza Dairesi 2016/8865 E. , 2017/514 K.
"İçtihat Metni"6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan hükümlü ...’ün, anılan Kanun"un 15/4 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/2-1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir (Kapatılan) 22. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.03.2011 tarihli ve 2011/214 esas, 2011/60 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, maddi hatanın düzeltilerek hüküm fıkrasında yer alan “2 ay 15 gün hapis” ibaresinin iptali ile “1 ay 20 gün hapis” olarak düzeltilmesine ilişkin aynı Mahkemenin 10.05.2011 tarihli ve aynı sayılı ek kararını takiben, sanığın deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 6136 sayılı Kanun"un 15/4 ve 5237 sayılı Kanunu’nun 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İZMİR 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 2015/599 esas, 2015/761 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece açıklanması geri bırakılan hükümde sanık hakkında 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan verilen 2 ay hapis cezasından 5237 sayılı Kanun"un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak ulaşılan 1 ay 20 gün karşlılığı hapis cezasının günlüğü 20,00 Türk lirası üzerinden adli para cezasına çevrilerek nihai olarak 1.000,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken, açıklanması geri bırakılan hükümde 2 ay olarak belirlenen temel cezanın, sanık aleyhine 3 ay olarak belirlenerek neticeten sanığın 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09.06.2016 gün ve 4691 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.06.2016 gün ve KYB/2016-255225 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında İzmir 22. Sulh Ceza Mahkemesi"nce 14.03.2011 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinin ardından, sanığın denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden bahisle İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 2015/599 esas, 2015/761 sayılı kararı ile hükmün açıklandığı, yoklukta verilip sanık ve vekiline tebliğ edilen kararda hükmolunan adli para cezasının miktarı itibariyle "kesin" olduğu belirtilerek kanun yolu bildiriminde yanıltıcı bir ibare kullanıldığı, Ceza Genel Kurulu"nun 03.11.2009 gün ve 2009/11-210 esas, 2009/259 sayılı kararı ile 05.03.2013 gün ve 2012/15-1292 esas, 2013/89 sayılı kararında da vurgulandığı üzere "5271 sayılı CMK.nun 34/2 ve 232/6. maddelerinde başvurulacak kanun yolunun, başvuru süresinin ve mercinin tereddüde yer vermeyecek şekilde gösterilmesi gerektiğinin, aksi halde temyiz süresinin işlemeye başlamayacağının belirtildiği, bu nedenle kararda kanun yoluna başvuru imkanı bulunmadığı belirtilerek yapılan kesinleştirme işleminin geçersiz olduğu, karar usulüne uygun olarak kesinleşmediğinden kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği anlaşıldığından,
Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na düzenlenen ihbarname içeriği açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 19.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.