22. Hukuk Dairesi 2017/11974 E. , 2018/7155 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının davalı nezdinde 01.07.2008-03.01.2013 tarihleri arasında belirsiz süreli iş akdi ile avukat olarak çalıştığını, çalıştığı tüm süre boyunca fazla çalışma yaptığını ancak fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini beyanla fazla mesai ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kapsamdışı personel olarak çalıştığını, kapsam dışı personele fazla mesai ücreti ödenmediğini, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine göre davacıya ödenecek brüt ücrete fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin de dahil olduğunun kararlaştırıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla mesai yapıp yapmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıklar ile husumetli tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı işçi 01.07.2008-03.01.2013 tarihleri arasında davalı bankada avukat olarak çalışmıştır. Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda, fazla mesai alacağı tanık beyanlarına göre davacının haftanın beş günü 08:30-20:00 saatleri arasında günde 10 saat; ayda üç Cumartesi günü de 09:00-17:00 saatleri arasında 7 saat çalıştığı kabul edilerek haftalık ortalama 10 saat fazla çalışması bulunduğu, ancak yerleşik içtihatlar uyarınca yılda 270 saate denk gelenin ücrete dahil edildiği gözönünde bulundurularak netice itibariyle haftada 4,5 saat üzerinden hesaplanmıştır. Fazla çalışma konusunda öncelikle işyeri kayıtları bu olmadığı takdirde tarafsız tanık beyanları hesaba esas alınmalıdır. Dosya kapsamında hesaplamaya esas alınan tanıklardan ..."ın davalı ile husumetli olduğu; diğer tanık ..."in ise fazla çalışma süreleri konusunda kesin bir bilgiye sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca fazla mesai alacağı yöntemince kanıtlanmış değildir. Bu sebeple fazla mesai alacağına ilişkin davanın reddi gerekirken mahkemece kısmen kabulü yönünde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.