BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/319 Esas 2021/1050 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/319
Karar No: 2021/1050
Karar Tarihi: 21.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/319 Esas 2021/1050 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/319
KARAR NO : 2021/1050
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi ile sigortalı bulunan içerisinde müvekkilinin murisi ... ... ve ... ' in bulunduğu ... plakalı araca 15/09/2011 tarihinde kendi kusuru ile ... nehrine uçması sonucu araçta bulunan ... ...' ün vefat ettiği, meydana gelen kazada ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/... Soruşturma nolu dosyasında tespit edildiği gibi meydana gelen kazada ... plakalı aracın tamamen ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu nedenle eşi ... için 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinde işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın 15/09/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde ölümü nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığı, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, poliçe kapsamında kaza tarihi itibarı ile bedeni zararlar için kişi başına 200.000,00 TL limit bulunduğunu, davacı tarafın taleplerinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi teminatı dışında olduğunu, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle faiz talebinin reddi gerektiği, ayrıca uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, davacının murisinin müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle eşini kaybeden davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizin 08/04/2015 tarih 2014/... esas 2015/... karar sayılı kararında;
"Davanın KABULÜNE,
200.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," dair karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay'a gönderilmiş,
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 05/03/2020 tarih 2019/751 esas 2020/2707 karar sayılı ilamında;
"Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 4. fıkrasında "iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Soruşturma dosyasındaki 07/05/2012 tarihli bilirkişi heyetince düzenlenen raporda, trafik kazasının iş kazası olduğu belirtilmiştir. Buna göre, mahkemece, dava dışı ... Başkanlığı tarafından davacıya yapılmış rücuya tabi ödeme olup olmadığının araştırılması yapılmadan karar verilmiştir.
Bu durumda; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na müzekkere yazılarak, davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp yapılmadığı ve olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği; olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle, davaya konu kaza sonucu ölen ... ...'ün hak sahibi olan davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı; gelir bağlanmış ise, rücuya tabi olup olmadığı; davacıya bağlanan rücuya tabi gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu rücu için dava açılıp açılmadığı hususlarının sorulması; sonucuna göre, 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesi hükmü gereği tazminattan düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de isabetli olmamıştır." gerekçesi ile mahkememiz kararını bozmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda ...'ya müzekkere yazılarak davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünde araştırma yapılıp yapılmadığı ve kazaya ilişkin olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği, kazaa sonucu ölen ... ...'ün hak sahibi olan davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise rücuya tabi ödeme olup olmadığı davacıya bağlanan rücuya tabi gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu, rücu için dava açılıp açılmadığının sorulmasına karar verildiği, müzekkere cevabı geldikten sonra dosyanın bilirkişiye tevdi ile bozma ilamı ve müzekkere cevabı doğrultusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Tazminat Hesap Uzmanı Yük. Müh. ... tarafından sunulan 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı eş ...’ ün maddi zararının 33.734,72 TL, ancak; bu tutardan ...' nin değil, davacının yeniden evlendiği tarihe kadar ...’ ca yapılan fiili ödemelerin toplamının tenzilinin gerekeceği, Davacı ...'e yeniden evlendiği tarihe kadar ...' ca yapılan fiili ödemelerin sordurulması ve bildirilen tutarın tamamının hesaplanan maddi zarar tutarından tenzilinin gerektiği, Talep edilebilecek bakiye zararın kalması halinde temerrüt başlangıcının 17.01.2014 tarihi ve faizi nev'inin yasal faiz olduğu kanaati bildirilmiştir.
...'ya müzekkere yazılarak Davacı ... (TCNO:...) kaza tarihi olan 15/09/2011 ile yeniden evlendiği 07/11/2012 tarihleri arasında ... tarafından yapılan fiili ödemelerin tamamının bildirilmesinin istenilmesine, ayrıca davacıya hali hazırda ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasına, yapılan tüm fiili ödemelerinde dökümünün gönderilmesinin istenmesine karar verildiği,
Yazı cevapları geldiğinde dosyanın bilirkişi ... 'a tevdi ile ...'dan yazı cevabı, son nüfus kaydı ve davacı vekili beyanı nazara alınarak ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan 18/11/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; yapılan hesaplamalar ile Davacının indirimsiz maddi zararının 33.734,72 TL, ... fiili ödemelerinin indirimi 51.091.34 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek maddi zararının kalmadığı, Davalı ... Sigorta AŞ' nin sorumluluğunun, dava dosyasına sureti mevcut, ZMSS poliçesine göre, mülkiyeti dava dışı ... Ltd. adına kayıtlı bulunan ... plakalı araç davaya konu 15.09.2011 kaza tarihini kapsayan 25.10.2010-25.10.2011 tarihleri arasında, davalı ... Sigorta AŞ.’ye sigortalı olup, zeyilnameye bakılmaksızın Teminat Limiti ise 200.000,00 TL olduğu, Davacı eşin maddi zararı ... ödemeleri ile fazlası ile karşılandığından davalı ... Sigorta Anonim Şirketi’ nin sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkin olup
Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 4. fıkrasında "iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Nüfus kayıt örneği ile, davacı eşin 07.12.2015 tarihinde yeniden evlendiği ve 30.07.2021 tarihinde boşandığı görülmüştür.
Davaya konu ZMSS poliçesine göre, mülkiyeti dava dışı ... Ltd. adına kayıtlı bulunan ... plakalı araç davaya konu 15.09.2011 kaza tarihini kapsayan 25.10.2010-25.10.2011 tarihleri arasında, davalı ... Sigorta AŞ.’ye sigortalı olup, zeyilnameye bakılmaksızın Teminat Limiti ise 200.000,00 TL olduğu, olayın meydana gelmesinde davalı ... Sigorta tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış ... plakalı araç sürücüsü müteveffa ... ...’ ün %100 kusuru ile meydana geldiği ortadadır.
Davalı ... Sigorta A.Ş tarafından davacıya tazminat ödemesi yapılmadığı ancak, ... ... sosyal Güvenlik İl Müdürlü yazı cevabı ile, davacı hak sahibi eşe bağlanan gelirin ...' nin 181.434,99 TL olduğu, Davacı ... ...' ün ... tarafından yapılan fiili ödemelerin tenzili öncesindeki maddi zararının 33.734,72 TL olup , davacı eş yeniden evlendiğine göre; davacı eş yönünden hesaplanan maddi zarardan ...' nin değil; davacı eşin yeniden evlendiği ve bağlanan gelirin kesildiği tarihe kadar yapılan fiili ödemelerin toplamının tenzili gerekeceği bu kapsamda ibraz edilen bilirkişi raporu ile, Davacının indirimsiz maddi zararının 33.734,72 TL olup, ... fiili ödemelerinin indirimi 51.091.34 TL olduğu bu kapsamda ,davacının nihai ve gerçek maddi zararının Kalmadığı anlaşılmakla davanın reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 684,15-TL den 59,30-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 624,85-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ... Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip ...
¸e-imzalıdır

Hakim ...
¸e-imzalıdır

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.