4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1139 Karar No: 2016/3625 Karar Tarihi: 21.03.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/1139 Esas 2016/3625 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/1139 E. , 2016/3625 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .. aleyhine 22/05/2013 gününde verilen dilekçe ile hizmet kusuruna dayalı maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hizmet kusuruna dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş ; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, .. tarihinde dava dışı kişiden araç satın aldığını, bu işlemden önce, trafik tescil büro amirliğine gidip araç üzerinde herhangi bir engel ya da tahdit bulunup bulunmadığını, motor ve şasi numaralarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığını kontrol edip bir engel bulunmaması nedeni ile aracı satın aldığını, ancak 08/03/2012 tarihinde emniyet görevlilerince yapılan operasyon sonucunda, satın almış olduğu aracına el konulduğunu, araçta yapılan incelemede, aracın motor ve şase numarasının değiştirildiğini, aracın gerçek plakasının ... olduğunun anlaşıldığını, 28/04/2011 tarihinden beri aracın çalıntı olduğunu bu şekilde öğrendiğini, iyiniyetli olarak bizzat devletin kayıtlarına iyiniyetli olarak güvenerek aracı satın aldığını, tescili gerçekleştiren memurların iş ve işlemlerinde gerekli denetimleri gerçekleştirmeyen, memurların gerekli liyakata sahip olup olmadıklarını araştırmayan idarenin hizmet kusuru nedeni ile uğradığı maddi zararın tazminini talep etmiştir. Davalılar ise, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı idarelerin kusurlu olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davalılar kamu tüzel kişisidir. Anılan tüzel kişiliğin eylem ve işlemleri de kamusal nitelikte olup kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Davacı, aracını satın alırken trafik tescil şubesinde yapılan işlemler sırasında aracın çalıntı olduğunu söylemediklerini, kayıtlarından bu durumu anlayabilecekken görevli memurların dikkatsiz davranmaları nedeni ile aracı satın aldığını ve aracın çalıntı olması nedeni ile el konulduğunu belirterek hizmet kusuruna dayanarak zarara uğradığı iddiasında bulunduğuna göre, istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekmektedir. İdare’nin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Yerel mahkemece davalılar yönünden uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.