22. Hukuk Dairesi 2017/24608 E. , 2018/7135 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının 06.05.2010-06.08.2013 tarihleri arasında davalı nezdinde tıbbi sekreter ve dokümantasyon elemanı olarak çalıştığını, ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının imzasını taşıyan işe giriş bildirgesiyle sabit olduğu üzere 01.07.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, ücretlerin ekonomik krizin etkisinin sirayet etmesi nedeniyle bazen geç ödendiğini, bu durumun iş akdinin feshi için haklı neden olmadığını, talep edilen alacakların davacıya ödendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Taraflar arasında ücret alacağının hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret dışında talep edilen diğer alacaklar bakımından asgari geçim indirimi düşülerek bulunan rakam üzerinden hesaplama yapılmış ise de ücret alacağı bakımından bu hususa dikkat edilmemiştir. Asgari geçim indriminin ücrete dahil olmayacağı da göz önünde bulundurularak ücret alacağının hesabı gerekirken bu hususa dikkat edilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Taraflar arasında davacıya yapılan ödemelerin hesaplanan alacaklardan mahsubu konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyada hesap ekstrelerinin bulunmadığı belirtilmiş ise de, davalı vekili tarafından bilirkişi raporunun mahkemeye ibrazından sonra davacıya ait Akbank hesap hareketleri dosyaya kazandırılmıştır. Hükmolunan alacaklar bakımından dosya kapsamında yer alan bordrolar ve hesap ekstreleri mukayese edilmek suretiyle yeniden değerlendirme yapılması gerekirken eksik değerlendirme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4. 6100 sayılı HMK 26 maddesinin 1. fıkrasında, hakimin tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğu, talep edilenden fazla veya başka bir şeye hükmedemeyeceği açıkça belirtilmiştir
Somut olayda, davacı yıllık izin bakımından dava ve ıslah dilekçesinde yasal faiz uygulanmasını talep etmiş olup, yıllık izin alacağına kanunen yürütülmesi gereken faiz türü de yasal faizdir. Bu sebeple yıllık izin alacağı bakımından dava ve ıslah tarihinden itribaren yasal faiz uygulanmak suretiyle tahsiliner karar verilmesi gerekirken mahkemece bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmolunması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca fazla çalışma, genel tatil ve ücret alacaklarına yürütülmesi gereken faiz türü en yüksek banka mevduat faizi ise de, davacının bu alacaklar bakımından gerek dava dilekçesinde gerekse de ıslah dilekçesindeki talebi yasal faiz olduğundan, bu alacaklara dava ve ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizini aşmamak üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle tahsiline karar verilmesi gerekirken mahkemece bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmolunması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.