22. Hukuk Dairesi 2017/11305 E. , 2018/7134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının davalı işyerinde 14.09.2011-06.08.2013 tarihleri arasında hizmetli olarak kesintisiz çalıştığını, davacının hak ettiği fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin, icap ücreti alacakları, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile 2013/5-8. aylarmdaki ücret alacaklarının tarafına ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının çalışmalarının vardiyalı olması nedeniyle haftalık 45 saati geçmediğini, sözleşmede aylık ücrete bu çalışmaların dahil olduğunu, vardiyalı çalışmada hafta tatilinin olmayacağını, davacıya yıllık izinlerin kullandırıldığını, ödemelerin hasta sayısının azlığı ve mali durum sebebiyle gecikmeli yapıldığını, ödemelerin yapılmadığından bahisle feshin haklı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücretinin hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir.
Yukarıda anlatılan ilkeler, hafta tatili günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir.
Somut olayda, davacı çalıştığı süre boyunca tüm resmi ve dini bayramlar ile haftasonu cumartesi ve pazar günleri 07:00-21:00/22:00 saatleri arasında çalıştığını ancak söz konusu çalışmalara ilişkin ücretin kendisine ödenmediğini beyan etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı ve davacı tanık beyanları doğrultusunda hesaplama yapılmış olup, dosyada 2013/8. ay ücret bordrosu dışında ücret bordrosu bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafından ilgili ücretlerin ödendiğinin ispat edilemediği kabul edilmiştir. Ancak UYAP sistemine kayıtlı bilirkişi raporuna itiraz mahiyetindeki 04/07/2014 tarihli davalı dilekçesinin ekinde, davalı tarafından davacıya ait ücret bordrolarının ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar ücret bordroları imzasız ise de banka kanalıyla ödeme yapıldığı dikkate alınarak; hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığı tespit edilen aylar bakımından, imzasız ücret bordrolarında zamlı tahakkuk bulunan ayların banka kanalıyla ödenip ödenmediği denetlenerek ödeme var ise bu aylar mahsup edilerek bu yönleri kapsayan denetime elverişli hesap raporuna göre davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacağının olup olmadığı belirlenmelidir.
3-4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesine yazılı olan fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı yönündedir. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Kanundaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünden kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz söz konusu hükümlerin yıllık ikiyüzyetmiş saat için geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması hâlinde, yıllık ikiyüzyetmiş saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin 2. maddesinde haftalık altı saat fazla mesainin aylık ücretin içerisinde olacak şekilde kararlaştırıldığı ifade edilmiştir. Dolayısıyla ilgili düzenlemenin yıllık ikiyüzyetmiş saat için geçerli olduğu kabul edilerek davacının yıllık ikiyüzyetmiş saati aşan fazla mesai ücret alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.