3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8920 Karar No: 2018/1737 Karar Tarihi: 27.02.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/8920 Esas 2018/1737 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/8920 E. , 2018/1737 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davacıların sahibi olduğu iş yerini 01.07.2001 başlangıç tarihli sözleşme ile dava dışı ...Tesisat... Tic Ltd Şti"ne kiraya verildiğini, kira sözleşmesinin özel şartlar 5. maddesine aykırı olarak, taşınmazın ...Ltd Şti"nin kullanımında olduğunu belirterek ... olması sebebiyle davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı; alt kiracı olduğunu ve tüm kira bedellerini davacılara ödediğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece görevli mahkemenin Asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacılar vekillerince temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu"na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. ... 1086 Sayılı HMUK"dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, fuzuli işgal nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Davacılar, dava dışı şirket ile olan kira ilişkisinin muvafakatları olmadığı halde davalıya devredildiği iddiasına dayanarak talepte bulunmuş olup bu hususun değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi görevi 6100 Sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görev yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.