11. Hukuk Dairesi 2019/2577 E. , 2020/636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 05/04/2018 tarih ve 2017/522-2018/251 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili banka ile davalılar arasında tüketici kredisi için sözleşme yapıldığını, davalı ..."ün asıl borçlu, ... ve ...’nın ise kefil olduklarının, ancak müvekkil banka tarafından kullandırılan krediyi davalıların zamanında ödemediğinin ve temerrüde düştüklerinin, davalıların itirazı üzerine Trabzon 2. İcra Müdürlüğü"nün 2007/6822 esas sayılı icra takibinin durduğunu, bankanın alacağının tahsil edemediğini ileri sürerek 26.891,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili aleyhine davacı tarafça mükerrer takip yapıldığını, her iki takibin aynı kredi sözleşmesine dayandığı halde farklı ana paralar talep edildiğini sözleşmede faiz oranı net olarak belirtilmediği halde faiz oranının yasaların belirttiği oranlardan daha fazla miktarda hesaplandığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre; 24.02.1999 tarihli 2.500.000.- TL (eski TL)"lik kredinin davalı ... tarafından kullanıldığı, diğer davalıların müşterek ve müteselsil kefil oldukları, kredinin 5. takside kadar geri ödendiği, 24.07.1999 tarihi itibarıyla 1.758.319.603 TL (eski TL) ana para borcu kaldığı, kalan borç için ihtarnamenin gönderilmiş olduğunun ispatlanamadığı, temerrüdün ödeme emrinin gönderilmesinden sonraki 7 gün sonra başlayacağı, bu tarihin ise 09.12.1999 olduğu, temerütten sonraki faiz oranının % 180 olacağının sözleşmede belirlendiği, buna göre 28.411,95 TL birikmiş faiz, 1.758,32 TL ana para olmak üzere davalıların dava tarihi itibarıyla borcunun 30.170,27 TL olduğu, davacının talebinin ise 26.891,00 TL olması nedeniyle talepten fazlasına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 26.891,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.377,69 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 404,83 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 22/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.