8. Hukuk Dairesi 2018/12079 E. , 2021/1262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü
KARAR
Davacı vekili; ... mh 5521 ada 11 parselde müvekkillerinin 634/2400 hisse maliki olan muris ... mirasçıları olduklarını, taşınmazın imar planında ilkokul yeri olarak ayrıldığını ve üzerine hanım ... İlkokulu inşa edildiğini ve halen ilkokul olarak hizmet verdiğini, ancak idarenin kamulaştırma yapmadan taşınmaza elattığını bu sebeple dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için ve her yıl için 600 TL olmak üzere fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.000 TL ecrimisilin dönem sonlarından itibaren yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... İdaresi vekili, davaya süresinde cevap vermemiş süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde, davacı tarafın uzlaşma için idareye başvurmadığını kamulaştırma yapılmaması kusurunun yeterli ödenek verilmediği için İl ..."nde olduğunu belediye tarafından yapılan imar uygulamasına davacıların itiraz etmediklerini ve davada idari yargı yerinin görevli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, daha sonra ... İdaresinin kapatılması ile ... Müdürlüğüne karşı davaya devam olunmuştur.
Mahkemece 04.06.2013 tarihli ve 2012/208 Esas, 2013/199 Karar sayılı kararı ile "Ecrimisil davasının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak kısmen kabulüne kısmen reddine, 18.912,61 TL"nin 31.12.2007 tarihinden, 27.622,84 TL"nin 31.12.2008 tarihinden, 29.807,40 TL"nin 31.12.2009 tarihinden, 31.689,28 TL"nin 31.12.2010 tarihinden itibaren, 35.110,88 TL"nin 31.12.2011 tarihinden itibaren, 10.048,83 TL"nin 04.04.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp, davacılara miras hisseleri oranında verilmesine" dair hükmün davalı ... İdaresi temyizi sonucunda Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından 2014/12054 Esas, -2015/394 Karar 15.01.2015 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle “... somut olay değerlendirildiğinde; davacılar tarafından 04.04.2012 tarihinde haksız işgal nedeniyle açılan davada her ne kadar ... ... İdaresi taraf gösterilmiş ise de; hükümden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince davalı ... ... İdaresinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı, görülmekte olan davada ... ... İdaresinin taraf sıfatının kalmadığı, davada muhatabın ilgili bakanlık ve bağlı kuruluşlarının olduğu sonucuna varılmaktadır.
Hâl böyle olunca; dava konusu edilen ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 5521 ada 11 parsel sayılı taşınmazın imar düzenlemesi ile ilköğretim alanında kaldığı, bu niteliğiyle davanın ... ... İdaresine yöneltilmiş ise de 6360 sayılı yasanın 3/2. maddesi gözetilerek, davalı ... İdaresinin tüzel kişiliğinin yasa ile sona erdiği gözetilerek ... İdaresinin "ilköğretim okulları" ile ilgili görev ve sorumluluklarının hangi kurum ve kuruluşa devredildiğinin, ilgili dayanak kayıt ve belgeler temin edilmek suretiyle tespit edilmesi, elde edilecek sonuca göre davada taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esasının değerlendirilmesi için karar bozulmalıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak devam eden yargılama sonucunda ; “Ecrimisil davasının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak kısmen kabulüne, kısmen reddine, 18.912,61 TL"nin 31.12.2007 tarihinden 27.622,84 TL"nin 31.12.2008 tarihinden, 29.807,40 TL"nin 31.12.2009 tarihinden, 31.689,28 TL"nin 31.12.2010 tarihinden, 35.110,88 TL"nin 31.12.2011 tarihinden, 10.048,83 TL"nin 04.04.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ... Bakanlığından alınıp davacılara miras hisseleri oranında verilmesine,” dair verilen hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava ecrimisil istemine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir.
2. Bilindiği gibi, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğundan ;taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın ecrimisil bedelinin m2 hesabına göre yapıldığı ve bu hali ile bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca; bilirkişilerden ek rapor alınarak yukarıdaki ilkeler doğrultusunda taşınmazın emsallere göre bir bütün olarak arsa olarak kiralanması halinde getirebileceği ilk dönem kira geliri belirlenmek, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1.) bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 15.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.