4. Hukuk Dairesi 2016/3385 E. , 2016/3604 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine 25/07/2014 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 04/08/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, alacak isteğine ilişkindir.Mahkemece, yargı yolu nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, ... Müdürlüğünde 01/06/1976 tarihinde kefaletli memur olarak çalışmaya başladığını, 2005 yılında emekli olduğunu, çalıştığı dönemde kefalet aylığı adı altında maaşından kesinti yapıldığını, maaşından kesilen kefalet sandığı aidatlarının tarafına ödenmesi talebine karşılık, davalı kurumun, maaşından kefalet aidatı olarak 0,71 TL kesildiğine yönelik cevabının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kefalet aidatı alacağının tespiti ile davalı ..."den tahsili ile tarafına ödenmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı kurumun bir kamu tüzel kişiliği olup kural olarak işlem ve eylemlerinin kamusal nitelik taşıdığı, davalı kurumun yasa ile kendisine verilmiş bulunan görevini yerine getirmediğinin ileri sürüldüğü, görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin hizmet kusuru niteliğinde bulunduğu, idarenin bu hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı idari yargılama usulü yasasının 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılmasının gerektiği gerekçesiyle, davacının dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK"nın 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) olarak görev yapan Genel Müdürlüğünün görevleri, 23/05/2013 tarihli ve 28655 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6475 sayılı “Posta Hizmetleri Kanunu” ile yeniden düzenlenmiş, kurum “Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi” adını almış, 02/09/2013 tarihinde Ticaret Siciline kayıtla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi bir Anonim Şirket olarak faaliyetine başlamıştır. 6475 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde ise, T.C. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğünün, sektörde Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet yapan diğer şirketlerle eşit koşullarda rekabet edebilir hale gelmesi amacıyla ... olarak yapılandırılmasının öngörüldüğü açıkça ifade edilmiştir. Diğer yandan, 6475 sayılı Kanun m.21/2’de, ...’nin sermayesinin tamamının Hazine’ye ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu bakımdan ..., Anayasa m.165 ve 233 Sayılı KHK gereğince Kamu İktisadi Teşebbüsü niteliğini halen sürdürmektedir. Tüm bu yasal düzenlemelerden, davalılardan ...’nin bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu, özel hukuk kurallarına göre yönetileceği ve faaliyet göstereceği, eylem ve işlemlerinin idari eylem ve işlem niteliğinde olmayıp diğer özel hukuk tüzel kişilerinde olduğu gibi, özel hukuka ilişkin bulunduğu sonucuna varılmalıdır.
Eldeki davada; davalı ...’nin yukarıdaki açıklamalar karşısında özel hukuk tüzel kişisi olduğu, eldeki davanın adli yargıda görülmesi gerektiği hususları gözetilmeden, anılan davalı bakımından yargı yolu nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceğinden sadece davalı tarafın temyiz etmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Yerel mahkemece, işin esası incelenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yargı yolu nedeniyle dilekçenin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ...nin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına
ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.