8. Hukuk Dairesi 2015/8749 E. , 2015/13355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava ve birleşen davanın davacısı 3. kişi vekili,.... İcra Müdürlüğü"nün 2009/9853 sayılı takip dosyasında, yazılan talimat uyarınca..... İcra Müdürlüğü"nün 2009/1117 talimat sayılı dosyası ile 16.03.2009 tarihinde haczedilen mahcuzlar ile; birleşen dava dosyasında, ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/18360 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca .... İcra Müdürlüğü"nün 2009/4675 talimat sayılı dosyası ile 13.11.2009 tarihinde ve..... İcra Müdürlüğünün 2009/15926 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca .... İcra Müdürlüğü"nün 2009/4676 talimat sayılı dosyası ile 13.11.2009 tarihinde haczedilen mahcuzların müvekkiline ait olduğunu, haciz adresinin borçlu ile bir ilgisi bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı- birleşen dosya davalısı alacaklı vekili, davacı şirketin, borçlu şirkette dört yıl çalışan ... tarafından, işten ayrıldıktan 1 hafta sonra kurulduğunu, davacı tarafından tüm mahcuzlara ilişkin fatura sunulmadığını, davacı şirketin paravan şirket olarak kurulduğunu belirterek davaların reddini savunmuştur.
Davalı- birleşen dosya davalısı borçlu şirket vekili , davacı şirket ile borçlu şirketin bir ilgisi olmadığını mahcuzların müvekkili şirkete ait olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; haczin davacı 3. kişinin iş yerinde takip ve talimat adresi olmayan yerde yapıldığı, borçlu ve davacının aynı iş kolunda faaliyet gösterdiği, davacı şirketin ortağının borçlu şirketin işçisi olduğu, borcun doğumundan ve borçlu şirketten ayrılmasından kısa bir süre sonra davacı şirketin kurulduğu da gözönünde tutularak davacı ve borçlu şirket arasında organik bağ bulunup borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak amacı ile birlikte hareket ettikleri gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dava konusu haciz, üçüncü kişinin faaliyet adresinde yapılmış olup, ödeme emri burada tebliğ edilmemiştir ve haciz esnasında borçlu hazır olmadığı gibi borçluya ait belge de bulunmamıştır. Ticaret Sicil kayıt bilgilerine göre haciz adresi borçlunun faaliyet adresi değildir.
Somut olayda, mülkiyet karinesi davacı 3. kişi yararınadır. 3. kişi tarafından İİK’nun 96. maddesine dayalı olarak dava açılmış olması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz, karinenin aksinin alacaklı tarafından ispatlanması gerekmektedir. İspat yükü altında olan alacaklı karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir. İspat yükü altında olan alacaklı, karinenin aksini kanıtlamaya elverişli, dava konusu mahcuzların borçluya ait olduğu ve borçlu ile 3. kişinin adreste birlikte faaliyette bulunduğu kanaatini oluşturacak delilleri dosyaya sunamamıştır.
Bu durumda, mahkemece davacı 3. kişinin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, mülkiyet karinesi hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.