23. Hukuk Dairesi 2015/7498 E. , 2016/5449 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. Mikail Kuruoğlu gelmiş olup, tebligata rağmen başka gelen olmadığında onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifte A2 blok Kat 4 D.20 nolu daireye ait üyeliği bulunduğunu, müvekkilinin kooperatife tüm ödemelerini belirlenen aidatlar üzerinden yaptığını, ancak dava konusu bağımsız bölümün kooperatif eski yönetimi tarafından düzenlenen ve üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı bir devir belgesi ile davalı ..."a devredildiğini tespit ettiklerini, tapunun da davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek davalı ..."a ait dava konusu meskenin tapusunun iptaline ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; yapılan incelemede devir sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının anlaşıldığı ancak davacının kooperatife karşı parasal tüm yükümlülüklerini yerine getirmediğinin anlaşıldığı, davalı ..."ın kooperatif tarafından ortaklık başvurusunun kabul edilip edimlerini yerine getirdiği, dava konusu taşınmazın dava dışı Salim Yükseloğlu"nun satışı suretiyle 02.08.2007 tarihinde davalı adına tescil edildiği, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı üye adına tapuya tescil edilen taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescil istemine ilişkindir. Davalıya üyelik devrine ilişkin düzenlenen sözleşmenin sahte olduğu alınan raporlarla sabitttir. Ancak kooperatif üyesi davacının üyeliğe bağlı konutun adına tescilini isteyebilmesi için mahkemenin de kabulünde olduğu gibi tüm ödemeleri yapmış olması, ya da Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi gereğince benzer durumdaki diğer üyelere borçları bulunmasına rağmen tapunun verilmiş olması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunun tüm kooperatif kayıtları incelenmeksizin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, kooperatife yapılan ödemeleri gösterir defterler, genel kurul ve yönetim kurulu kararları ve diğer tüm kayıtlar istenip, kooperatifte bulunamamaları halinde
ilgili yerlerden istenip bulunabilen kayıtlara göre kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi kurulundan dava tarihi itibariyle davacının tüm edimlerini yerine getirip getirmediği davacıyla eşit durumdaki üyeler üzerine tapuda taşınmaz kaydı yapılıp yapılmadığı konusunda açıklamalı, denetime elverişli rapor alınıp; davacının Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi gereğince tescile hak kazandığının anlaşılması halinde bu kez; davalı ..."ın iyiniyetli olup olmadığı araştırılarak, iyiniyetli olmadığı anlaşılırsa davanın kabulü yönünde karar verilmesi, şayet iyiniyetli olduğu anlaşılırsa, davalı kooperatifin elinde davacı adına tescil edilebilecek başka bir dairenin varlığı halinde bu dairenin adına tescili, başka bir daire bulunmaması halinde davacının bedel talep etmediği de göz önünde tutularak bir karar verilmesi gerekirken yeterli araştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.