Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/17553 Esas 2018/13540 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17553
Karar No: 2018/13540
Karar Tarihi: 15.10.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/17553 Esas 2018/13540 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı eşinin bir taşınmazın ½ payını satın aldığı, miras bırakanın satış yapmak için ihtiyacı olmadığı ve davalının da alım gücü bulunmadığı iddiasıyla davacı kardeşlerin muvazaalı temliği gerekçe göstererek tapu iptali ve adlarına tescil isteğiyle açtığı davada, mahkeme temlik işleminin muvazaalı olduğuna karar vererek davanın kabulüne hükmetmiştir. Ancak Yargıtay, temellük işleminin muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı, bedeller arasındaki oransızlığın tek başına muvazaanın kanıtı olmadığı gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190/1 maddesi: İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
- Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlüdür.
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi: Yargılamanın bozulması halinde, asıl hüküm veren mahkemece yeniden yapılanması gereken işlemlerin yapılmaksızın hüküm kurulamayacağı, temyiz edene verilmiş olan peşin harcın geri verileceği düzenlenir.
1. Hukuk Dairesi         2015/17553 E.  ,  2018/13540 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan kardeşleri ...’ın maliki olduğu 25 parsel sayılı taşınmazdaki (8) nolu bağımsız bölümün ½ payını eşi olan davalıya satış göstermek suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücü bulunmadığını, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, taşınmazı bedeli karşılığı satın aldığını, dava konusu taşınmazın miras bırakan ve tarafından ortak alındığını ve mirasbırakanın isteği üzerine, taşınmazın tamamının mirasbırakan adına tapuya tescil edildiğini, murisin mal kaçırma iradesinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, temlik işleminin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 14.09.2013 tarihinde çocuksuz olarak ölümü ile geride mirasçı olarak davalı eşi ... ile davacı kardeşlerinin kaldığı, çekişme konusu (8) numaralı bağımsız bölüm mirasbırakan adına kayıtlı iken ½ payını eşi olan davalıya 14.08.2013 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nun 190/1 maddesi gereğince ‘’İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.’’ Yine Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereği ‘’Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlüdür.’’
    Somut olayda; davacı tanık bildirmeyeceğini ifade etmiş, nitekim tanık da bildirmemiş, davalı tanıkları ise temlikin muvazaalı olmadığını beyan etmişlerdir. Dolayısıyla, muvazaa iddiası davacılar tarafından kanıtlanmış değildir. Bedeller arasındaki oransızlık tek başına muvazaanın kanıtı değildir.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.