2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4630 Karar No: 2019/15652 Karar Tarihi: 16.10.2019
Karşılıksız Yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/4630 Esas 2019/15652 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, sanık karşılıksız yararlanma suçundan mahkum edildi. Ancak, olayın meydana geldiği tarihten sonra çıkan bir kanun uyarınca, soruşturma aşamasında sanık tüm zararı tazmin etmesi halinde dava açılamayacağı hükmü yer alıyor. Bu nedenle, mahkemede sanığın söz konusu hükümden kaç kez yararlandığı denetlenerek, gerekli adli sicil kaydı yapılması gerekiyor. Bu hükümlere göre, somut olayda sanığa ödeme ihtarı yapılmadığı ve yeterli bilirkişi raporu alınmadığı için hükmün bozulması gerektiği kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise şöyle: 6352 sayılı Kanun'un 84. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesi (5. fıkra), 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 6. maddesi (2. fıkra).
2. Ceza Dairesi 2019/4630 E. , 2019/15652 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız Yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 05/07/2012 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından, 6352 sayılı Kanun"un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tazmin edilmesi halinde kamu davası açılamayacağı, başka bir anlatımla zararın giderilmemesinin dava şartı olduğu dikkate alındığında, soruşturma aşamasında şüpheliye, belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirimde bulunulup, makul bir süre tanınması ve soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde ise dava açılması gerekmektedir. Ancak anılan şekilde soruşturma aşamasında kurum zararı bilirkişiye tespit ettirilmeden ve tespit ettirilse dahi usulünce bildirimde bulunulmadan sanık hakkında dava açılması halinde sanık kovuşturma aşamasında zararı tamamen giderirse, zarar soruşturma aşamasında giderilmiş gibi, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, ayrıca sanığın 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun"un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda; sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmamış olması, kovuşturma aşamasında ise bilirkişi raporu alınmasına rağmen raporda katılan kurumun vergili ve cezasız zarar miktarının tespit edilmemesi karşısında, bilirkişiden ek rapor alınarak katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı tespit edilerek, bilirkişi tarafından hesaplanan zararın makul süre içerisinde giderilmesi halinde 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma koşulu gerçekleşmediğinden hakkında düşme kararı verileceğine dair sanığa ihtaratta bulunulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.